İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/9445 Esas 2017/4048 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sakarya Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın... Noterliğince düzenlenen 03/01/2012 tarihli ve 51 sayılı vekaletnameye dayanarak, trafik kazası sonucunda yaralanan mağdur ..."a velayeten anne ve babası tarafından vekil tayin edildiği, yaralanmaya konu trafik kazasının soruşturulması sırasında olaya ilişkin bilgi ve görgüsü olmayan ...ve ..."u, kazada yaralanan mağdurun babası ... ile birlikte ikna ederek, adı geçenlerin kollukta gerçeğe aykırı tanıklık yapmalarını sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, mahkemece atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de;sanığın yargılama sırasında sunduğu Karasu Sulh Ceza Mahkemesinin.... numaralı dosyasında, bu olay nedeniyle ..., ..., ... ve ..."in yalan tanıklık ve yalan tanıklığa azmettirme suçlarından yargılandıkları ve haklarında beraat ile ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler kurulduğunun bildirildiği nazara alındığında bahsi geçen dava dosyasının akıbetinin araştırılması, birleştirme olanağı varsa her iki dosyanın birleştirilmesi, aksi halde asıl veya onaylı örneğinin bu dosya arasına getirtilmesi, ayrıca TCK"nın 257. maddesi genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması ve objektif cezalandırma şartlarından birisinin gerçekleşmesi gerektiği gözetilip, sanığın eyleminin yalan tanıklığa azmettirme suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.