20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/162 Karar No: 2017/365 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/162 Esas 2017/365 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/162 E. , 2017/365 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki davada ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Alacak istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, davacının ikametgah adresinin ... olması, ... Adliyesinin kapatılarak ... Adliyesine bağlanması ve HMK"nın 116-a maddesine göre davalının süresinde yetki itirazında bulunmuş olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise dava, tüketici hakem heyeti kararının iptali ile davalı ile aralarındaki tüketici kredisi sözleşmesindeki haksız şartlar dolayısıyla açılan alacak taleplerine ilişkindir. O halde, hâkem heyeti kararlarına itiraz için özel bir düzenleme mevcuttur. Kural olarak özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmaz, Ancak 70/3 hükmü yetkili mahkemenin hangisi olduğunu açıkça belirtmiştir ve itirazın kararı veren hakem heyetinin bulunduğu yer şeklinde sınırlamıştır. Dolayısıyla burada bir özel yetki hali değil kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı söz konusudur. Eğer bir an için kesin yetki halinin mevcut olmadığı düşünülürse davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmakla Alaca Mahkemeleri yetkili olarak bildirilmiştir. Yetki itirazında davalının yetkili mahkeme olarak bildirdiği mahkemenin gerçekten yetkili olması gerekir. Bildirilen mahkeme yetkili mahkeme değilse bu takdirde yetkisizlik itirazı reddolunmalıdır. Dolayısıyla mahkeme yetki itirazında gösterilen başka mahkeme için yetkisizlik kararı veremeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinin beşinci fıkrasında "Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir" denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 6100 sayılı HMK 19. maddesinde "(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda dava; davalı bankadan kredi çeken davacının, davalı banka tarafından komisyon bedeli adı altında davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesinde görülen davalarda yetki kesin değildir. Davacı, davasını kendi ikametgahı mahkemesinde açmıştır. Bu halde, davanın ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) mahkmesinde görülüp, sonuçlandırlması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.