14. Hukuk Dairesi 2017/3467 E. , 2018/736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, 09.06.2015 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesinin verilmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 19.10.2016 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.11.2014 tarih 2014/182-176 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde 17.09.1962"de ölen ..."nin mirasçılarının 23.10.1983"te ölen kızı ... (...)"dan olma torunları ..., ... ile 25.09.1977"de ölen eşi ..."nin diğer eşi Hediye"den olma çocukları ... ve ... olarak tespit edildiğini, muris ..."nin nüfus kaydında ..."nin eski eşi olarak yer aldığını, ..."nin 01.01.1959"da ..."nin eşi olarak haneye kaydedildiğini, ... muris ..."nin ölüm tarihinden önce başka biriyle evli olarak gözüktüğünden muris ... mirasçı olamayacağını, ayrıca murisin 23.10.1983"te ölen kızı ..."ın eşi 18.02.1999"da ölen ..."ın ... ölümünden sonra ... ... ile evlendiğini, bu evliliğinden ... ..., ..., ... isimli çocuklarının bulunduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.11.2014 tarih 2014/182-176 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde bu kişilerin mirasçılıklarının dikkate alınmadığını belirterek anılan mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, babaları ..."nin muris ..."ye mirasçı olduğunu, mirasçılıklarına karar verilen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.11.2014 tarih 2014/182-176 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ... ile ... boşandıklarına dair bir kaydın tespit edilmediği, ... ile ... evlenme belgelerinin onaylı bir sureti gönderildiği, birlikte yaşadıklarının tescili olarak nitelendirilen işlemde düzenleme tarihinin 12.08.1965 tarihi olduğu, bu nedenle ... ile ... evlilik birliği içerisindeyken ... vefat ettiğinin kabulünün gerektiği, dava konusu mirasçılık belgesinde eksik mirasçılar olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.11.2014 tarih 2014/182-176 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaliyle murisin mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hükmün, istinaf yoluyla incelenmesini davacılar vekili talep edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"nce yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber Kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı anlaşılmakla HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulü ile; ... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 21.11.2014 gün ve 2014/182 Esas 2014/176 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, murisin mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Somut olaya gelince; 17.09.1962"de ölen muris ..."nin geriye mirasçı olarak eşi ..."yi ve kızı ..."ı bıraktığı, ... ... 25.09.1977"de öldüğü, geriye mirasçı olarak ... olma kızı ..."ı, ... olma çocukları ... ve ..."ın kaldığı, murisin kızı ..."ın 23.10.1983"de öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ..., çocukları ... ve ..."ın kaldığı, ..."ın 18.02.1999"da öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ..., ... olma çocukları ..., ..., ... ile ... olma çocukları ... ve ..."ın kaldığı, ..."ın 16.08.2002"de öldüğü, geriye mirasçı olarak ..."dan olma çocukları ..., ..., ..."ın kaldığı anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği gibi ... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 21.11.2014 gün ve 2014/182 Esas 2014/176 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak, yerel mahkeme kararında miras paylarının hesaplamasında hata yapıldığından söz edilerek Bölge Adliye Mahkemesi"nce yeniden hesaplanan miras paylarında da hata olduğu anlaşılmaktadır.
Muris ..."nin mirasının 1152 pay olarak kabulüyle; 288 payın eşi ..."ye, 864 payın kızı ..."a, ..."nin 25.09.1977"de ölümüyle mevcut 288 payın 96"şar pay olarak çocukları ..., ... ve ..."a geçeceği, ..."ın 23.10.1983"de ölümüyle toplam 960 paydan 240 payın eşi ..."a, 360"şar payın çocukları ... ve ..."a kalacağı, ..."ın 18.02.1999"da ölümüyle 240 miras payından 60 payın eşi ..."a, 36"şar payın çocukları ..., ..., ..., ... ve ..."a kalacağı, ..."ın 16.08.2002"de ölümüyle 60 miras payının 20"şer pay olarak, çocukları ..., ..., ..."a geçeceği anlaşılmaktadır. Mahkemece, muris ... ve ... kızı 01.07.1898 doğumlu, 17.09.1962 ölüm tarihli ..."nin toplam mirası 1152 pay kabul edilmek suretiyle; 96"şar pay ... ve ...e (...)"ye, 396"şar pay ... ve ..."a, 56"şar pay ..., ... (...) ve ... (...)"a aidiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de miras paylarının yanlış hesaplanması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün kısmen bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1-ç maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KISMEN BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.