Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1899 Esas 2019/2209 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1899
Karar No: 2019/2209
Karar Tarihi: 02.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1899 Esas 2019/2209 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı şirket, borçlu şirketin aleyhine ilamsız icra yoluyla icra takibi başlattığını belirterek TBK'nun 89. maddesinin uygulanmasının gerekli olduğunu savunmuştur. Davalı vekili ise borca ve yetkiye birlikte itiraz edildiğinden ortada geçerli bir takibin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, delilleri değerlendirdikten sonra davalının itirazının yerinde olduğunu ve dava şartının gerçekleşmediğini belirterek davayı usulden reddetmiştir. Yargıtay ise mahkemenin eksik inceleme yaparak karar verdiğini belirterek davacının temyiz itirazını haklı bularak davayı bozmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2018/1899 E.  ,  2019/2209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, borçlu aleyhine ... . İcra Müdürlüğü dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu borcun sebebinin 4 adet sevk irsaliyeli faturadan kaynaklanan bir miktar para alacağı olduğunu, bu nedenle somut davada TBK’nun 89.maddesinin uygulanmasının gerekli olduğunu, alacaklı müvekkili şirketin yerleşim yerinin ... olup icra takibinin alacaklının yerleşim yerinde başlatıldığında ... . İcra Müdürlüğünün yetkili icra dairesi olduğunu, bu nedenle borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, faturalardan da sübut bulduğu üzere davalı şirketin müvekkiline 57.472,60 TL asıl alacakla borçlu olduğunu, borçlunun bu borca ait herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek borçlunun itirazın iptali ile takibin devamı, %20"den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, borca ve yetkiye birlikte itiraz edildiğinden ortada geçerli bir takibin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek öncelikle icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yapılan yetki itirazının değerlendirilerek davanın yetki yönünden reddine, yetki itirazının reddine karar verilmesi durumunda müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, alacağın satım sözleşmesinden doğan para alacağı olduğu, yazılı bir sözleşme sunulmadığı, davalı tarafın icra takibine vaki itirazında akdi ilişkiyi inkar ettiği, akdi ilişkinin kabul edilmediği durumlarda TBK 89.maddesine göre ifa yerinin tayininin mümkün olmadığı, davalının, icra dairesinin yetkisine yönelttiği itirazı yerinde olup icra takip dosyasının yetkili icra dairesi olan ...’nün bağlı bulunduğu, ... İcra Müdürlüğüne gönderilerek oradan ödeme emri tebliğ işlemi yapılmamış olması nedeniyle dava şartı gerçekleşmediğinden, davanın HMK 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da, davacı alacağının dayanağı olarak dava dosyasına faturalarla birlikte altında teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyelerini sunmuştur. Yetki itirazı hadise şeklinde incelenir. Bu durumda mahkemece tarafların delil ibrazı sağlanarak sunulan bu deliller eksiksiz olarak değerlendirilerek yetki itirazının bu değerlendirmeye göre belirlenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.