Esas No: 1989/2490
Karar No: 1990/270
Karar Tarihi: 15.02.1990
Danıştay 10. Daire 1989/2490 Esas 1990/270 Karar Sayılı İlamı
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 270
Esas Yılı : 1989
Esas No : 2490
Karar Tarihi : 15/02/990
DAVA KONUSU EDİLEN DİSİPLİN CEZASINDAN ÖNCEKİ HUKUKİ DURUMUN YÜRÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAR NİTELİKTE İDARİ YARGICA VERİLMİŞ BİR KARARIN VARLIĞI HALİNDE, İDARENİN DİSİPLİN CEZASINI GERİ ALIP, AYNI KONUDA YENİDEN DİSİPLİN CEZASI VERME YOLUNA GİDEBİLECEĞİ HK.
... Üniversitesi ... Fakültesi Sekreteri olarak görev yapan davacı,bir hemşireye karşı davranışının yüz kızartıcı olduğu, bu davranışından dolayı Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/g maddesine göre kamu görevinden çıkarma cezasıyla cezalandırılması gerektiği, ancak geçmiş hizmetleri ve iyi hali değerlendirilerek disiplin cezasının hafifletildiği belirtilmek suretiyle, davalı Rektörlükçe, anılan yönetmelik uyarınca görevden çekilmiş sayma cezasıyla cezalandırılmıştır. Bu işlem, davacı tarafından açılan dava sonunda, İdare Mahkemesince, ilgili yönetmeliğe göre kamu görevinden çıkarma cezası verilmesinin veya bu disiplin cezasının
hafifletilmesinin yüksek disiplin kurulunun yetkisinde olduğu, davalı Rektörlüğün yetkili bulunmadığı, ayrıca davacının üzerine atılı disipplin suçunu işlediğinin kesinleşmediği gerekçesiyle hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Davalı İdare, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Davacı tarafından açılan dava sırasında İdare Mahkemesi, kamu görevinden çıkarma cezası verme ve bu disiplin cezasının hafifletilmesi yetkisinin ilgili yönetmeliğe göre davalı Rektörlüğe değil, yüksek disiplin kuruluna ait olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Bu karar üzerine davalı Rektörlük, kararda belirtilen gerekçe doğrultusunda davacının kamu görevinden çıkartılması önerisiyle soruşturma dosyasını yüksek disiplin kuruluna intikal ettirmiştir. Yüksek Disiplin Kurulu, davacının üzerine atılı suç nedeniyle ilgili disiplin yönetmeliğinin 11/g maddesine göre kamu görevinden çıkarma cezasıyla cezalandırılamıyacağı sonucuna varmış; fakat yönetmelikteki düzenleme gereği davacıya başka bir disiplin cezası verilip verilemeyeceğine ilişkin bir değerlendirme yapmadan soruşturma dosyasını davalı Rektörlüğe iade etmiştir. Davalı Rektörlük de davacıya dava konusu olaydan dolayı aylıktan kesme cezasıyla cezalandırmıştır.
İlgili yasal düzenlemeler çerçevesinde kesinleşen disiplin cezaları, doktrin ve uygulamada kabul edildiği üzere, disiplin cezalarını veren idari merciler yönünden de bağlayıcı ve kesin niteliktedir. İdari mercilerin, vermiş oldukları disiplin cezalarını geri almaları, verdikleri disiplin cezası yerine başka bir disiplin cezası verme yoluna gitmeleri kural olarak olanaksızdır. Ancak dava konusu edilen disiplin cezasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar nitelikte, idari
yargıca verilmiş bir kararın varlığı halinde, artık disiplin cezasının geri alınamayacağından söz etmeye olanak bulunmamaktadır. İdari mercilerin, yargı kararlarını uygulamaları, yargı kararları doğrultusunda işlem tesis etmeleri Anayasal zorunluluktur. Bu zorunluluğun doğal sonucu olarak, yargı kararıyla saptanan hukuki durumun olanak vermesi halinde, idari mercilerin aynı konuda yeniden disiplin cezası verme yoluna gidebileceklerinin de kabulü gerekir.
Yürütmenin durdurulması, iptal davalarına sıkı sıkıya bağlı, adli yargıdaki ihtiyati tedbirden farklı, bütünüyle idari yargıya özgü idari yargı denetim biçimidir. İdari yargıca verilen yürütmenin durdurulması kararları, tıpkı iptal kararları gibi geriye yürüyen, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlemleri tesis edildiği tarih itibariyle işlemez hale getiren, askıya alan yargısal işlemler olup; dava konusu işlemlerden önceki hukuki durumların yürürlüğünü sağlarlar.
Olayda da İdare Mahkemesince, davacıya kamu görevinden çıkarma cezası verilmesi ve bu cezanın bir alt cezaya dönüştürülmesi konusunda davalı Rektörlüğün değil, Yüksek Disiplin Kurulunun yetkili olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin yürütülmesi durdurularak, dava konusu işlemde önceki hukuki durumun yürürlüğe sağlanmış, davalı idarece dava konusu işlemin geri alınmasına ve yetkili idari merci tarafından aynı konuda işlem tesisine olanak tanınmıştır. Dolayısıyla, davalı idarenin, anılan yürütmenin durdurulması kararı üzerine, davacıya kamu görevinden çıkarma cezası veya bir alt ceza verilip verilemeyeceği konusunu gerekli kararın verilmesi için, idare mahkemesi tarafından yetkili olduğu saptanan yüksek disiplin kuruluna intikal ettirerek dava konusu işlemi geri almış olduğunun kabulü gerekir. Dava konusu işlemin belirtilen şekilde geri alınması karşısında, dava konusu ortadan kalkmış bulunmaktadır. Yüksek disiplin kurulunun, üzerine atılı suç nedeniyle davacıya kamu görevinden çıkarma cezası verilemeyeceğine ilişkin kararını bildirmesinden sonra davalı Rektörlüğün üzerine atılı suç nedeniyle davacıya aylık kesim cezası verilmesine ilişkin işlemin hukuka uygun olup olmadığının ise bu davada tartışılamayacağı açıktır.
Dava konusunun, iptali istenilen işlemin geri alınması nedeniyle ortadan kalkması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince, idarece geri alınmış bulunan işlemin iptali şeklinde verilen temyiz konusu kararda isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, aynı yasanın aynı maddesine göre işin esasına inilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildi.
AYRIŞIK OY:
Yetkili kurul ve makamlarca verilen ilgili yasal düzenleme çerçevesinde kesinleşen disiplin cezalarının, doktrin ve uygulamada kabul edildiği üzere geri alınmaları olanaksızdır. Bir disiplin cezasının, dava konusu olması üzerine idari yargı tarafından yürütülmesinin durdurulması da, idareye disiplin cezasını geri alma, başka bir ceza verme olanağını sağlamaz. İdarenin, belirtilen durumda davanın sonucunu bekleyip, dava sonucuna göre karar vermesi gerekir.
Olayda da, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulması üzerine, davalı idarenin, davacıya kamu görevinden çıkarma cezası verilmesi veya bu cezanın bir derece hafifletilmesi konusunu yüksek disiplin kuruluna intikal ettirmesinden dolayı dava konusu işlemin geri alındığını kabule olanak görülmemektedir. İdare Mahkemesinin, işin esasına girip, dava konusu işlemi yetki ve esas yönlerinden iptal etmesi yerinde bulunmaktadır.
Açıklanan nedenle davalı idarenin temyiz isteminin reddi ve temyizen incelenen kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yoldaki karara karşıyız.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.