Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6721
Karar No: 2018/6399
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6721 Esas 2018/6399 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların mağduru tehdit ederek cebir kullanarak araca bindirip götürdükleri ve burada tehdit etmeye devam ettikleri sırada müdahale üzerine olayın sonlandığı olayda, sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulduğu belirtiliyor. Dairemizin 07.03.2018 gün ve 2015/2389 Esas, 2018/1637 Karar sayılı düzeltme ilamının usul ve kanuna uygun olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin yerinde görülmediği için itirazın reddedilerek dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri açıklaması: Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla, müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verileceğini belirten bir hükümdür. Haksız tahrik halinde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Haksız tah
14. Ceza Dairesi         2018/6721 E.  ,  2018/6399 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanıklar ... ile ... haklarında mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yapılan yargılama sonunda, atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.12.2012 gün ve 2011/39 Esas, 2012/457 Karar sayılı hükümlerin sanıklar müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.03.2018 gün ve 2015/2389 Esas, 2018/1637 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onama yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.07.2018 gün ve KD-2018/55577 sayılı itiraznamesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle gereği düşünüldü:
    Tüm dosya kapsamına göre, sanık ... ile mağdur ..."in kardeş oldukları, olay günü sanıklar ...ve ..."ün, mağdurun çalıştığı işyerine gelerek alacak verecek meselesi nedeniyle tartışmaya başladıkları, tartışmanın büyümesi üzerine sanıkların mağduru cebir ve tehditle geldikleri araca bindirip İlkem Koleji civarına götürdükleri, burada tehdit etmeye devam ettikleri sırada tanıklar... ile ..."in müdahalesi üzerine olayın sonlandığı ve haklarında 5237 sayılı TCK"nın 109/2. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılan sanıklar haklarında yapılan yargılama neticesinde mahkûmiyet hükümleri kurulduğu anlaşılmıştır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitap, İkinci Kısımda, "Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler" başlıklı İkinci Bölümde yer alan "haksız tahrik" 29. maddede "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir." şeklinde ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
    Doktrin ve Yargıtay uygulamasına göre, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik; kişinin haksız bir fiilin kendisinde oluşturduğu hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu halde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik halinde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır. (YCGK"nın 04.07.2017 gün ve 2017/14-656 Esas, 2017/360 sayılı Kararı)
    5237 sayılı TCK"nın 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir.
    a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
    b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
    c) Failin işlediği suç, bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
    d) Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır.
    Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için kanunda bir zaman sınırlaması mevcut olmayıp, aradan uzunca bir zaman geçse bile önceki olayın etkisiyle suç işlenmişse tahrik hükümleri uygulanmalıdır.
    Kişi hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesinin en önemli şartı fiilin haksızlık içermesidir. Yani tahrik edici fiil haksız fiil niteliğini taşımalıdır. Hukuka aykırı her türlü davranış, haksız fiil niteliğini taşır. Kişinin aleyhine de olsa, haksızlık içermeyen bir fiil tahrik edici sayılamaz. Fiilin haksız sayılması için bir suç oluşturması veya borçlar hukuku anlamında haksız fiil sayılması gerekmez. Hakkın kötüye kullanılması da tahrik sayılabilir. (Nur Centel, Hamide Zafer, ... Çakmut, Türk Ceza Hukukuna Giriş, üçüncü bası, s. 444-445) Borçlar hukuku anlamında sanığın, mağdurdan salt bir alacağının olması, mağdurun sanığa karşı haksız bir fiilde bulunduğu manasına gelmeyecektir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.01.2016 gün ve 2015/203 Esas, 2016/2 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, taraflar arasındaki borç ilişkisinin sanık lehine haksız tahriki oluşturabilmesi için, mağdurun ödeme gücü bulunduğu halde sırf kendi menfaati yahut alacaklıyı zor durumda bırakmak için borcunu keyfi biçimde ödememesi, alacaklıdan mal kaçırması, gerçeğe aykırı beyan veya vaadlerde bulunması, borcun istenmesi sırasında alaya alması, hakaret etmesi gibi davranışlarla alacaklı olan sanığa yönelik hiddet veya şiddetli elem duymasına neden olacak hareketlerde bulunması gerekmektedir. Ancak, salt borcu ödeyememenin haksız tahrik oluşturan bir fiil olarak kabulü olanaklı değildir.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ..."nin, kardeşi olan mağdurdan alacağı bulunduğunu ve bu alacağın mağdur tarafından ödenmediğini savunmasına karşın mağdurun bu durumu doğrulamaması, savunma makamı tarafından alacağın kaynağına ilişkin herhangi bir belge veya bilginin dosyaya sunulmaması, söz konusu alacağın sanığı oyalama maksatlı vaadlerde bulunularak, her türlü hukuki çabaya rağmen uzun süredir ödenmediğine dair bir bilgiye rastlanılmaması ve sanıklar tarafından salt borç ilişkisine dayanılarak bu eylemin gerçekleştirildiğine dair savunmanın tek başına haksız tahrikin uygulanmasına olanak sağlamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, Dairemizin 07.03.2018 gün ve 2015/2389 Esas, 2018/1637 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamı usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden Reddiyle CMK"nın 308/2 ve 3. maddeleri uyarınca itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi