Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8526
Karar No: 2018/731
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8526 Esas 2018/731 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, ölen kişinin terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddedilmesini istemişlerdir. Davanın kabul edilmesi üzerine davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkeme, aciz belgesi düzenlenmesi ya da usulüne uygun şekilde terekenin borca batık olup olmadığının araştırılarak belirlenmesi gerektiği belirtilerek, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği kararına varmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TMK 605/2: Mirasın hükmen reddi istemi gerektiğinde ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır.
- TMK 606: Mirasçılar, murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler.
- HMK 294: Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir, hüküm yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
- HMK 297: Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
- HMK 298: Gerekçeli karar,
14. Hukuk Dairesi         2016/8526 E.  ,  2018/731 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, 08.07.2006 tarihinde vefat eden ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, murisin ölümünün üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra dava açıldığını, dava şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kısa kararda davanın kabulü ile muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların murisin mirasını reddetmiş sayılmalarına, gerekçeli kararda ise, davanın kabulü ile muris ..."un borca batık olduğunun tespiti ile davacılar ..., ...n"un muris ..."un mirasını reddetmiş sayılmalarına karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği 11.04.2016 tarihli tavzih talebi üzerine, mahkemece 13.04.2016 tarihli ek kararı ile Yukarıda izah edildiği üzere; 6100 sayılı Kanunun 304 ve devamı maddeleri gereğince; davacının maddi hata düzeltme talebinin kabulüne, mahkemenin 10/03/2016 tarih 2014/345 Esas 2016/123 Karar sayılı kararının hüküm kısmında yer alan "1-Davanın kabulü ile muris ..."un borca batık olduğunun tespiti ile davacılar ..., ..."un muris ..."un mirasını reddetmiş sayılmalarına" ibaresinin çıkartılarak yerine "1-Davanın kabulü ile muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların murisin mirasını reddetmiş sayılmalarına" şeklinde maddi hata olarak tavzihen düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
    Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
    6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    Somut olayda; temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
    10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmasızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi