23. Hukuk Dairesi 2015/6239 E. , 2016/316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan ile şikayetçi vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, müvekkilinin, ... İcra Müdürlüğü"nce, borçlu ..."nun ... İli, ... İlçesi, 27658 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda sahip olduğu payın satışı sonunda elde edilen miktarın paylaştırılması için düzenlenen 28.08.2013 tarihli sıra cetvelinde birinci sırada yer aldığını, ancak İcra Müdürlüğü"nce, söz konusu taşınmaz üzerinde ... Aile Mahkemesi"nin 28.02.2013 tarih ve 2009/236 E. sayılı ihtiyati tedbir kararı nedeniyle şikayet olunan ..."na satış bedelinin 70.745,55 TL"sinin ayrılmasına ve kalan miktarın paylaştırılmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararının derece tayininde esas alınamayacağını ve satış bedelinden bu nedenle pay ayrılamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, İcra Müdürlüğü"nce düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak, ... Aile Mahkemesi"nin ihtiyati tedbir kararı uyarınca müvekkiline ayrılması gereken miktarın 70.745,55 TL"den daha fazla olduğunu ileri sürerek, şikayet olunanın şikayetinin reddi ile müvekkilinin alacağının tedbir kararı uyarınca yeniden hesaplanarak pay ayrılmasını istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi"nin 19.02.2014 tarih ve 2014/1598 E., 4440 K. sayılı kararı uyarınca İcra Müdürlüğü"nce mahkemenin kararının uygulanmasının zorunlu olduğu, buna göre konulan ihtiyati tedbir miktarının dosyada tutulmasının ve kalan satış bedelinin paylaştırılmasının usule ve yasaya uygun olduğu, ayrıca, icra mahkemesince tedbir kararının içeriğinin yorumlanmasına imkân bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin ve şikayet olunanın müdahillik talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi ve şikayet olunan vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Şikayet olunan vekilinin müdahale talebine ilişkin karara yönelik temyiz istemi yönünden;
İİK"nın 142/1. maddesi "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü içermekte olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük süre içinde şikayet yoluna başvurulması gerekirken, bu süre içinde şikayet yoluna başvurulmaması nedeniyle şikayet olunan yönünden sıra cetvelinin kesinleştiği anlaşılmış olup, şikayet olunanın, asıl şikayet üzerine, karşı şikayette bulunabileceğinin kabulü halinde, hak düşürücü sürenin geçirilmesi karşı şikayet yoluyla aşılmış olacağından, bu yorum doğru görülemez. Kaldı ki, şikayet olunan tarafından karşı şikayette dahi bulunulmamıştır.
Şikayete konu sıra cetvelinde, şikayet olunan adına 70.745,00 TL ayrılmasına karar verilmiş olup, sıra cetveli, şikayet olunana 20.09.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Şikayet olunan tarafından, sıra cetvelinin kendisine tebliğinden itibaren, İİK"nın 142/1. maddesinde belirtilen sürede şikayette bulunulmadığından kendisine ayrılan payın miktarı kesinleşmiştir. Şikayet olunan tarafından, hak düşürücü süreden sonra, HMK"nın 65. maddesinde düzenlenen asli müdahale yoluyla, takip hukukuna özgü kanun yolunda, dava prosedüründe tatbiki mümkün asli müdahale isteminde bulunması kabul edilemez. Buna göre mahkemece, şikayet olunanın müdahale isteminin reddine karar verilmesi doğru olmuştur.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunanın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Şikayetçinin temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamından bedeli paylaştırmaya konu taşınmazın tapu kaydına ... Aile Mahkemesi"nin 2009/236 E. sayılı müzekkeresi ile, 03.06.2009 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğu, aynı mahkemece, 28.02.2013 tarihli kararı ile tedbirin devamı yönünden karar verilmediği belirtilerek, davacı ... lehine hükmedilen 50.000,00 TL ve fer"ileri yönünden satış tutarı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK"nın 389/1. maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." İhtiyati tedbir, bu madde hükmü uyarınca kural olarak kendisi çekişmeli olan, bir diğer ifade ile davacının üzerinde ayni hak iddia ettiği malların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacını güder. Bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ise İİK"nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olup, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır. İhtiyati tedbirin bu özelliği ve yasal hüküm bulunmaması nedeniyle hacze iştiraki mümkün olmayıp, sıra cetveli düzenlenirken nazara alınmaz. Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, İİK"nın 138. madde hükmü uyarınca satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir. Tedbir nedeniyle satış bedelinden pay ayrılamaz. Nitekim Dairemizin 14.03.2012 tarih ve 2014/1767 E., 2014/1955 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu durumda mahkemece, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak sıra cetveli düzenleneceği, ihtiyati tedbirlerin dikkate alınamayacağı gerekçesiyle, şikayetin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın, şikayetçi yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden şikayet olunandan alınmasına, şikayetçilerden peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.