9. Hukuk Dairesi 2018/1815 E. , 2018/5887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, resmi bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı iş yerinde 01/04/2010-31/07/2012 tarihleri arasında muhasebe sorumlusu olarak çalıştığını, sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, ücretin asgari kısmının ayın başında bankaya, kalanının ise ayın ortasında yine bankadan hesaba aktırılan adı altında davalı ... tarafından yatırıldığını, davacının iş akdini 31/07/2012 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek, ücret, hafta sonu tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının 01/08/2010 tarihinde işe başladığını, davalı şirke nezdinde çalıştığını davalı ..."ın davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını, davacının davalının güveninin kötüye kullandığını ve davacının iş akdinin İş Kanunun"un 25 inci maddesine göre haklı nedenlerle 31/07/2012 tarihinde fesihedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk kararının davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 08.03.2016 tarih ve 2014/33711 E., 2016/5313 K. sayılı ilamı ile, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu ve bankaya yatırılan paranın fazla mesai ödemesi olduğu açıklanmaması ve maktu miktarlar içermesi nedeniyle Mahkemece bu ayların hesaplamada dışlanmaması yerinde ise de, bu bordrolardaki ödemelerin belirlenen fazla mesai alacağından mahsup edilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak ve ek rapor alınarak davacının alacağı hüküm altına alınmış ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı şirketin tüm, davalı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesinin; "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." şeklindeki düzenlemesi uyarınca, vekil ile temsil edilen davalı ... lehine maktu vekalet ücretini geçmemek üzere nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasına bir bent eklenerek "16-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."nin 7/2.maddesine göre belirlenen 1.927,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalı ..."a verilmesine," bendinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 21/03/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.