11. Hukuk Dairesi 2019/810 E. , 2019/7648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/10/2017 tarih ve 2016/414 E. - 2017/309 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 22/11/2018 tarih ve 2018/527 E- 2018/1223 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “PUF” ana unsurlu markaların sahibi olduğunu, anılan markaların tanınmış marka statüsünde bulunduğunu ve ayrıca seri marka niteliği taşıdığını, davalı gerçek kişilerin 2015/87483 sayılı "PUFLAND KAHVECİX" ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı kurum tarafından reddedildiğini, dava konusu başvuruda vurgunun “puf” ibaresi üzerinde yoğunlaştığını, "Kahvecix" ibaresinin kullanılacağı emtialarda ayırt edicilikten yoksun olduğunu, dava konusu başvurunun “puf diyarı” olarak algılanacağını, taraf markalarının kapsadıkları malların da birebir aynı olduğunu, başvurunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, TPMK YİDK"nin 2016-M-8911 sayılı kararının iptaline, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, “pufland kahvecix” başvurusunun “puf” markasının yeni bir serisi olarak algılama ihtimalinin oldukça kuvvetli olduğu, “pufland” ibaresinin marka içerisindeki konumlandırması ve yarattığı algı itibariyle “kahvecix” sözcüğüne nazaran daha baskın olmasının da bu duruma etkili olduğu, markalar arasındaki benzerliğin karıştırılma ihtimaline neden olabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 30. sınıftaki aynı ve benzer bulunan mal ve hizmetler yönünden TPMK YİDK"nin 2016-M-8911 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.