
Esas No: 2019/2217
Karar No: 2019/4607
Karar Tarihi: 18.06.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2217 Esas 2019/4607 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... İli ... İlçesi Yavuz Selim Mahallesi çalışma alanında bulunan 28197 ada 9 parsel sayılı 790,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’nin kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın kimsenin kullanımında olmadığı iddiasına dayanarak ...’ye karşı beyanlar hanesindeki şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kullanıcı hanesindeki zilyetlik tespitinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 28197 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kimsenin kullanımında olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmıştır. Dava tarihinden önce 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun"un 9. maddesinin 2. bendi ile; "Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur." hükmü getirilmiştir. Somut olayda Hazine, 6292 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra 08.07.2014 tarihinde, taşınmazın kullanımsız olduğu iddiasıyla kullanıcı şerhinin terkini istemiyle dava açmıştır. Hal böyle olunca, 6292 sayılı Kanun"un 9/2. maddesi göz önüne alınarak, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.