13. Hukuk Dairesi 2016/5234 E. , 2017/8299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar ... ve diğerleri vekili avukat ... ile davalı ... vekili avukat ..."nin gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı kurumla imzaladıkları Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi gereği bir takım branşlarda hizmet nmayı taahhüt ettiklerini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı idare tarafından, 19 muayene işlemi için yersiz fatura düzenlendiği iddiasıyla 2012 yılı sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 11.1.15 ve 11.3.6 maddeleri uyarınca toplam 190.000 TL para cezası ile cezalandırıldığını, cezanın sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini ve 190.402,60 TL.nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai işlem uygulanmasına dair davalı işleminin iptali ile yapılan 190.402,60 TL kesintinin iadesine ilişkindir.
Davalı kurum, kurum sigortalısı olan 8 hasta, davacı merkeze muayene olmak için hiç gitmedikleri halde, eczane tarafından hastalar adına reçete düzenletildiğinin hastalar ile hasta yakınlarının beyanları ile anlaşıldığından, 2012 yılı sağlık hizmeti satın alma sözleşmenin 11.1.15 ve 11.3.6 maddeleri uyarınca para cezası uygulamıştır. Davada, davacı tarafından verilen sağlık hizmetleri sonucu düzenlenen faturalarda davalının yapmış olduğu cezai şart ile ilgili işlemin doğru olup olmadığının çözümü gerekmektedir. Mahkemece, dinlenen tanıklardan ... hariç diğer bir kısım tanıklar davacı tıp merkezine giderek ilaç yazdırdıklarını, bir kısmı ise hastaneye gidip gitmediklerini hatırlamadıklarını beyan etmişlerdir. Davalı kurum tarafından yapılan soruşturmada ise bu tanıklar hastaneye gitmediklerini ifade etmişlerdir. Mahkemece, davalı kurum tarafından yapılan inceleme ve soruşturma sonunda sigortalıların muayene olmak amacıyla Özel ... ... Dahiliye merkezine gitmemiş oldukları dönemlerde eczane tarafından kişilerin adına düzenletilen reçetelerin, özel ... kurtuluş dahiliye merkezince sigortalıların muayeneleri sonucu düzenlediği şeklinde kayda alınarak 8 kurum sigortalısına ait 19 tedavi işlemi karşılığı olarak gösterilen toplam 402,62 TL"nin ..."ya fatura edildiği, bu nedenle taraflar arasında imzalanan 2012 yılı sosyal güvenlik kurumu özel sağlık hizmetleri sunucularından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 11.01.15 ve 11.03.6 maddeleri hükmü gereğince özel ... ... dahiliye merkezi hakkında tesis edilen işlemin yerinde olduğu 19 farklı işlem gereği toplam 190.000,00 TL cezai şart işleminin ve sözleşmenin 10.2 maddesi gereğince kurum tarafından özel ... ... dahiliye merkezine ödenen 19 ayrı vaka başı muayne ücreti toplamı 402,62 TL"nin ödeme tarihiyle hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacılardan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; cezai işlemde adları geçen hastaların tamamı tanık olarak dinlenmeden, soruşturma raporundaki tanıklarla mahkeme aşamasında dinlenen tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve davacının bilirkişi raporuna karşı itirazları dahi karşılanmadan, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru değildir. O halde, davalı kurum tarafından düzenlenen 15.05.2013 tarihli raporda adları geçen hastaların tamamının tanık olarak beyanları alınıp, ifadelerdeki çelişkiler giderildikten sonra, 2009 ve 2012 yılı sağlık hizmeti satın alma sözleşmeleri de dikkate alınarak, aralarında Sayıştay Denetçisi bilirkişinin de bulunduğu alanlarında uzman üç kişilik yeni bilirkişi heyetine dosyanın tevdii ile taraf ve yargı denetime esas bilirkişi raporunun tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.