Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/11
Karar No: 2010/2873
Karar Tarihi: 31.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/11 Esas 2010/2873 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/11 E.  ,  2010/2873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.01.2009 gün ve 345/4 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın vekil edeni tarafından 22 yılı aşkın bir süreden beri kullanıldığını açıklayarak vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine ve ... vekilleri, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, teknik bilirkişinin 27.5.2008 günlü rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 1487.60 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine ve Belediye vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Çorlu Kadastro Şefliğinin 17.5.2007 gün ve 197 sayılı yazılarında; “…533 ada 2982.06 m2 lik kısmı 13.12.1958 tarihinde kadastro paftasından Kavalı Çeşme Çatağı olarak sınırlandırıldığını, dere yatağı ve çatakların tescil harici bırakıldığını, bu nedenle dava konusu yerinde tescil harici bir yer olduğunu” bildirilmiştir. Dosya arasında bulunan 5.12.2008 hakim havaleli ve 3.12.2008 tarihli paftasından çıkartılan krokide de taşınmazın bulunduğu yerin 533 ada içerisinde kaldığı, ancak krokide de görüldüğü gibi “Kavak Çeşme Çatağı" olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Teknik bilirkişi Mehmet Yıldız ve arkadaşıyla uzman bilirkişi ziraat yüksek mühendisi Mithat Cengiz raporlarında, dava konusu taşınmazın Kavak Çatağının doldurulması yoluyla elde edildiğini açıklamışlardır. Keşifte dinlenen tanık Nazım Yanık ise, belediyenin buraya moloz döktüğünü, davacının hurdacılık yaptığını, eşyalarını koyduğunu ve hayvanlarını burada barındırdığını, eski bir kulübesinin taşınmaz üzerinde yer aldığını beyan etmiştir.
    Taşınmazın açıklanan niteliğine göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Yerel bilirkişi ise, dava konusu taşınmazın davacının babasından kaldığını açıklamıştır. Öncelikle davacının babasına ait nüfus aile kayıt tablosu ya da veraset belgesi getirtilerek dosya arasına konulması, dava konusu taşınmazın davacının babasından kaldığı ve mirasçılar arasında paylaşımın yapılmadığı belirlendiği takdirde terekeye dahil bir taşınmaz için davacının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve yetkisi bulunmadığından TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince davanın reddine karar verilmesi düşünülmelidir. Şayet dava konusu yer davacının babasından kalmış ve mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacıya bu yer düşmüş ya da davacı tek mirasçı ise bu takdirde davanın bozma ilamında belirtilecek hususlarda gözetilerek yürütülmesi gerekir. O halde, imar ve ihyaya muhtaç olan bir yer için TMK. nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde açıklanan tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Bu nedenle davacı veya babası tarafından hangi tarihte taşınmazın imar ve ihyasına başlandığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesi, yeniden yapılacak keşifte dinlenecek teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla ve sorular sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ait davanın açıldığı 22.8.2006 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait 1980-1986 yılları arasında iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, uzman bilirkişi harita mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarının uygulanması, hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre taşınmazın imar ve ihya edilerek kültür arazisi haline getirilip getirilmediğinin belirlenmesi, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tutulması, belediye tarafından imar planları kapsamına alınıp imar planının onaylandığı tarih 7.11.2006 dava tarihinden sonra olduğundan, dava tarihi olan 12.8.2006 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, yeniden dinlenecek uzman bilirkişi ziraat mühendisi vasıtasıyla dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı bir bütün olarak incelenerek taşınmazın gerçek niteliğini belirleyen denetime açık gerekçeli raporun bilirkişilerden alınması, Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/570 esas sayılı dosyası getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde tutulması, dava konusu taşınmaz imar paftasında park yeri olarak ayrıldığından ve bu hali ile kamu emlakına dönüştüğünden kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya koşullarının davacı yararına oluştuğunun belirlenmesi halinde tapuya kayıt ve tesciline değil, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmesinin düşünülmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Kabul şekline göre de; TMK. nun 713/1. maddesi gereğince açılan tescil davalarında harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, eksik harcın davacıdan alınmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilir. Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri TMK. nun 713/3. fıkrası gereğince kanuni hasım olup, her türlü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar. Harcın belediyeye yükletilmesi, yargılama gideri ile vekalet ücretinin Hazine ve Belediyeden alınması açıklanan nedenlerle usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine ve Belediye vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 1.534,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı belediyeye iadesine 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi