12. Ceza Dairesi 2019/9209 E. , 2020/7425 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 . maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
21/10/2014 günü saat 15:00 sıralarında çift yönlü çift şeritli yol platform genişliği 6.30 metre olan kuru düz eğimsiz asfalt yolda, meskun mahal dışında, sanık ..."in sevk ve idaresindeki otomobiliyle seyir halindeyken üç yönlü "T" şeklindeki kontrolsüz kavşaktan kendisine dur uyarı levhası bulunan yoldan Hayrabolu-Uzunköprü yoluna giriş yaptığı sırada, seyir istikametine göre sol taraftan Hayrabolu istikametinden Uzunköprü istikametine seyretmekte olan temyiz kapsamı dışındaki sanık ..."ın sevk ve idaresindeki otomobilin ön kısmına kendi aracının ön kısımlarıyla çarpması sonucu sanık ..."in asli kusurlu olarak ..."ın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, kemik kırığı oluşacak, ..."ın aracında yolcu olarak bulunan ..."ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın kusurunun bulunmadığına, alının bilirkişi raporunun eksik olduğuna, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanıklara verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olmakla, hükmün birinci fıkrasında yer alan “sanığın amaç ve saiki” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.