Esas No: 1988/2271
Karar No: 1990/526
Karar Tarihi: 20.02.1990
Danıştay 9. Daire 1988/2271 Esas 1990/526 Karar Sayılı İlamı
Özet:
1580 sayılı Belediye Kanunu'na dayanarak kurulan bir köy birliği, 6183 sayılı yasanın ödeme emri düzenleme yetkisinin sadece devlete, il özel idareleri ve belediyelere verildiği gerekçesiyle ödeme emri düzenleyemeyeceğine karar verilmiştir. Kararda, birliğin sadece o ilçedeki köylerin iştiraki ile oluştuğu ve köye ait hak ve selahiyeti kullanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, birliğin tüzüğünde 6183 sayılı kanunun uygulanacağına dair hüküm geçerli değildir. Karara muhalif olan görüş ise birliğin hükmü şahsiyeti haiz bir kamu kurumu olduğu, birliğin başkanının kaymakam olduğu ve 6183 sayılı kanuna dayanarak alacak tahsil yetkisi olduğu yönündedir.
Kanun maddeleri:
- 1580 Sayılı Belediye Kanunu'nun 133 ve devam eden maddeleri
- 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 1. maddesi
- 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 52. maddesi
- İl İdaresi Kanunu'nun 56. maddesi
- Köy Kanunu'nun 47 ve 48. maddeleri
- 1580 Sayılı Belediye Kanunu'nun 135. maddesi
- 1580 Sayılı Belediye Kanunu'nun 138. maddesi
Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 526
Esas Yılı : 1988
Esas No : 2271
Karar Tarihi : 20/02/990
1580 SAYILI KANUNUN 133.VE DEVAMI MADDELERİNE DAYANILARAK KURULMUŞ OLAN KÖY BİRLİĞİNİN 6183 SAYILI YASA UYARINCA ÖDEME EMRİ DÜZENLEMEYE YETKİLİ OLMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; 1580 sayılı Kanunun 133 ve devam eden maddeleri hükümlerine dayanılarak kurulmuş olan birliğin ödeme emri düzenleyip düzenleyemeyeceğine ilişkin bulunmaktadır.
1580 sayılı Belediye Kanununun 133.maddesinde, belde ve köyler ile il özel idarelerinin kendilerine kanunlarla verilen mecburi veya ihtiyari vazifelerin bir veya birkaçını müşterek tesisat ve idare ile ifa için birlik tesis edebilecekleri, 138.maddesinde de, birliklerin hükmi şahsiyete haiz amme müesseseleri olduğu, vazifelerini ifa ettikleri mahalli idarelerin bu vazaifi ifa hususunda haiz oldukları hukuk ve selahiyeti haiz bulundukları hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlerde, köy ve belediyeler ile özel idarelerin kendi aralarında ya da müstakilen birlik oluşturabilecekleri ve birliklerin yerel yönetimlerin bir kısım işlevlerini yerine getiren kamu tüzel kişiliğine haiz kuruluşlar olduğu anlaşılmaktadır.
İlçe sınırları içerisinde sosyal, kültürel, zirai, sınai, ticari ve turistik amaçla birden çok köyün iştiraki ile meydana gelen … İli … İlçesi köylerine Hizmet Götürme Birliğine, belediye ve özel idarenin katılımlarının olmadığı hususu ara kararımız üzerine gönderilen nizamnamenin tetkikinden anlaşılmaktadır.
Başka bir deyişle, söz konusu birlik sadece … İlçesine dahil köylerin iştiraki ile meydana gelmiş bulunmaktadır. Bu durumda Birlik, köye ait hak ve selahiyeti kullanabilme durumundadır.
Diğer taraftan 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 1.maddesi hükmüne göre, kamu alacağının bu Kanuna göre takip ve tahsil edilebilmesi için, alacağın Devlete, İl Özel İdarelerine ve belediyelere taalluk etmesi gerekmektedir. Köylere ait alacağın, Köy Kanunu hükümleri kapsamında bulunması nedeniyle Birliğin bu kanuna göre alacağını takip etme yetkisinden söz edilemez.
1580 sayılı Belediye Kanununun 135.maddesinde, her birliğin bir esas nizamnamesinin olacağı ve nizamnamede maddede sayılan hususların yer alacağı belirtilmiştir. Bu hükümler arasında Birliğin 6183 sayılı Kanundaki selahiyetleri kullanmasına imkan verecek yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bu sebeple, Birlik Tüzüğünün 14.maddesinin 11.bendi ile 28.maddesinde 6183 sayılı Kanunun uygulanacağı yolundaki hükmün geçerliliği yoktur.
Ayrıca, adı geçen birliğin işlemine yasal dayanak olarak aldığı 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 52.maddesinin 2.fıkrasındaki hüküm belediye sınırları içinde umuma ait yerlerdeki işgaller nedeniyle belediyeler tarafından tarh, tahakkuk ve tahsil edilebilecek harca ilişkin olup, uyuşmazlık konusu ada iskele ücretinin bu harçla ilgisi bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar verildi.
KARŞI OY:
İl İdaresi Kanununun 56., Köy Kanununun 47 ve 48.maddeleri, köylerin ve belediyelerin Kanunların kendilerine verdiği işleri, mahalli mahiyetteki işleri, yapmak için kendi aralarında birlik kurabileceklerini açıklamıştır.
Belediye Kanununun 138.maddesi ise kurulan bu birliğin, hükmü şahsiyeti haiz, kamu kurumu olduğunu belirtmektedir. Birliğin başkanı birliğin oluş biçimine göre, bucak müdürü, kaymakam veya validir.
Söz konusu 138.maddede, Birliğin, görevlerini yaptıkları mahalli idarelerin bu görevleri yaptıkları sırada haiz oldukları hukuk ve selahiyete haiz oldukları yazılıdır.
Olayımızda, birliğin başkanı Kaymakamdır. Birlik başkanı olarak kaymakamın, 6183 sayılı Kanunun 1.maddesine göre, birliğin alacağını tahsil etme yetkisi olmaktadır.
Nitekim, Birlik Tüzüğünün XIV.maddesinin 11.bendinde ve XXVIII.maddesiyle birlik alacağının 6183 sayılı Kanuna dayanarak tahsil yetkisi ve görevi birlik başkanı kaymakama verilmiştir.
Bu nedenle, Birlik adına, başkanı sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde kanuna aykırı bir durum bulunmamaktadır. Temyiz konusu kararın bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına karşıyız.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.