4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/363 Karar No: 2017/2644 Karar Tarihi: 09.05.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/363 Esas 2017/2644 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/363 E. , 2017/2644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 02/11/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine dair verilen 30/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, SGK"dan yaşlılık aylığı alan davalıların murisinin ölümünden sonra da aylıklarının çekilmesi nedeniyle, yersiz çekilen tutarın faiziyle tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, yetkili icra dairelerinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 19/1-2 maddelerinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda ise , yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü getirilmiştir. HMK.nın 19/4. maddesinde ise ; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmü getirilmiştir. Eldeki dava, davalıların murisinin ölümünden sonra yersiz olarak çekilen yaşlılık aylıklarının tahsili istemine bu anlamda haksız fiile dayanmakta olup, kamu düzenine ilişkin kesin bir yetki kuralı olmadığına ve usulüne uygun yetki itirazında da bulunulmadığına göre, mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği ortadadır. Ayrıca, davalılar, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmadıklarından, davanın açıldığı ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru olmadığından bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.