Esas No: 2022/7458
Karar No: 2022/13957
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7458 Esas 2022/13957 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme tarafından verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay'a intikal etmiştir. Ancak Yargıtay, bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Yargıtay, bilirkişi raporunda eksik kalan hususlara ilişkin ayrıntılı araştırma yapılması, hükmedilen bedelin tümüne faiz işletilmesi yerine bloke edilen bedelin mahsubuyla bakiye bedele faiz işletilerek faiz bitiş tarihinin kararda gösterilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri:
- 4650 sayılı Kanun
- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davanın taraflarınca verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-) Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın, kadastral parsel mi imar parseli mi olduğu ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup, emsal taşınmazın 2012 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değeri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/459 Esas, 2015/648 Karar sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmaza 90 metre mesafede yer alan 161 ada 86 parsel sayılı taşınmaz için 05.08.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla metrekaresine 177 TL değer biçildiği, yine Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/496 Esas, 2015/365 Karar sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmaza 345 metre mesafede yer alan 160 ada 61 parsel sayılı taşınmaz için 05.08.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla metrekaresine 177 TL değer biçildiği tespit edilmiş olup, Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşen bu dosyalardaki bedellerden ayrılma nedenleri konusunda ayrıntılı açıklamaya yer vermeyen hükme esas alınan bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Mahkemece bozma öncesi verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu 162 ada 67 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasından arta kalan 821,24 m²lik kısım için % 25 oranında değer azalışı uygulandığı, arta kalan 14.310,41 m²lik kısım için değer azalışı öngörülmediği ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, bozma sonrası taraflar lehine oluşan usulî kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek 821,24 m²lik kısım için % 10 oranında, 14.310,41 m²lik kısım için % 2,50 oranında değer düşüklüğüne hükmedilmesi,
3-) Mahkemece bozma öncesi verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan ağaçların değerinin 12.913 TL olarak hesaplandığı ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, davalılar lehine oluşan usulî kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda ağaç bedelinin hesaplanmaya dahil edilmemek suretiyle aza hükmedilmesi,
Kabule göre de;
4-) Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedele faiz işletilmesi ve faiz bitiş tarihinin kararda gösterilmesi gerekirken, hükmedilen bedelin tümüne faiz işletilmesi ve faiz bitiş tarihinin hükümde gösterilmemesi suretiyle infazda tereddüde sebebiyet verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Tarafların temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.