11. Hukuk Dairesi 2018/2214 E. , 2019/7637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28/03/2017 tarih ve 2013/835 E. - 2017/209 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 15/02/2018 tarih ve 2018/159 E. - 2018/250 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.11.2016 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin Sentez Sağlık Hizmetleri A.Ş."nin ortakları olduğunu, 2007 yılında davalı ... Hiz. AŞ."nin şirkete ortak olduğunu, davalının 9.523.084 TL tutarındaki sermaye borcunu ödemediğini, TTK"nın 482, 483. maddelerine göre ıskat prosedürünün işletilmesi için yönetim kuruluna ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek, ıskat prosedürünün işletilmesi için şirket yönetim kurulu başkanı ..."in yetkilendirilmesini, TTK"nın 482. maddesine göre davalı ... Hiz. AŞ."nin oy hakkı, yönetim kurulu üyesi belirleme hakkı, temettü hakkı dahil pay sahipliğinden doğan tüm haklarından yoksun bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sermaye taahhüdünün yerine getirilmediği iddiasının asılsız olduğunu, ıskat prosedürünün işletilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, ortağın sermaye borcunu ödemede temerrüte düşmesi, yönetim kurulunun ilan yoluyla sermaye borcunun bir aylık süre içinde ifa edilmesini istemesi gerektiğini, yönetim kurulunun şirket menfaatine uygun hareket etme yükümlülüğünde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK"nın 482. maddesine göre ıskat usulünün uygulanmasında yönetim kurulunun yetkili olduğu, ıskat konusunda mahkemeye tanınmış yetki bulunmadığı, ıskatın uygulanması için yönetim kurulunun usulüne uygun olarak toplanıp karar alması gerektiği, ıskat yetkisinin mahkemeye devredilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ıskat hususu 6102 sayılı TTK"nın 482 ve 483. maddelerinde düzenlenmiş olup, benzer maddelere 6762 sayılı TTK"nın 406, 407 ve 408. maddelerinde de yer verildiği, ıskat prosedürünü uygulama konusunda yetkinin yönetim kuruluna ait olup, bu yetkinin devredilemez yetkilerden olduğu, ıskatın uygulanması için sermaye borcunu yerine getirmeyen ortağın 6102 sayılı TTK"nın 481. maddesine göre temerrüde düşürülmesi, TTK"nın 483. maddesi uyarınca gazete yoluyla ilan yapılarak bir ay içinde sermaye borcunu ödemesi gerektiği, aksi halde paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağının belirtileceği, yönetim kurulunun şirketin hak ve menfaatleri doğrultusunda sermaye borcunu ödemeyen ortak hakkında icra takibi yapabileceği gibi, ıskat usulünü de uygulayabileceği, yönetim kurulu ıskat veya sermaye borcunun ödenmesi konusunda herhangi bir işlem yapmamış ise azınlık pay sahiplerinin mahkemeye başvurarak ıskat prosedürünün uygulanmasını isteyemeyeceği, azlığın hakları arasında yönetim kurulunu ıskat konusunda toplantıya çağırma ve karar almasını sağlama hak ve yetkisinin bulunmadığı, herhangi bir ortak sermaye borcunu yerine getirmemiş ise azınlık pay sahibinin yapabileceğinin 6102 sayılı TTK"nın 369. maddesi kapsamında görevini özenle ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında bulunan yönetim kurulu üyelerine, TTK"nın 553. maddesine göre kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri iddiasıyla sorumluluk davası açmaktan ibaret olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 28/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.