16. Hukuk Dairesi 2016/8820 E. , 2019/4602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İli Gündoğmuş İlçesi Ortaköy Mahallesi çalışma alanında bulunan 315 ada 8 parsel sayılı, 359,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... adına tespit ve hükmen ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın bir kısmının aslında kendisine ait 315 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu ve bir kısmının patika yol olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile kendisine ait kısmın adına tescili ve patika yolun paftasında gösterilmesi istemiyle ...’a karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 315 ada 8 parsel ile ilgili davalı ..."a karşı ve üzerindeki yola karşı açılan davanın reddine, temyiz konusu edilmeyen diğer taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazın bir kısmının kendisine ait 315 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu, bir kısmının ise kendisine ait bu parsele geçmek için kullanılan patika yol olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacının yola ilişkin istemi hakkında kadim yol olmadığı gerekçesiyle, kendi parseline eklenerek adına tescili istemi hakkında ise ispatlanamadığı gerekçesiyle red kararı verilmiştir. Halbuki, Mahkemece mahallinde yapılan keşifte davalı, taşınmazın kuzeyinden geçen patika yolun paftasında gösterilmesine razı olduğunu belirtmiş, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise genel olarak her iki taşınmazın öncesinde bir bütünken kardeşler arasında bölüşüldüğünü, önceden bütün halinde kullanılması nedeniyle sınırları tam olarak bilemediklerini, ancak dava konusu taşınmazın kuzeyinden geçen patika yolun mevcut olduğunu ve eskiden beri kullanıldığını, zemindeki tel çitin de aslında davalı tarafından kadastro tespitinden sonra çekildiğini belirtmişlerdir. Ne var ki, Mahkemece davalı tarafın yola ilişkin beyanı göz önüne alınmamış, ayrıca kardeşler arasında yapılan taksimin nasıl yapıldığı, davalı tarafın tel çiti neden parsel sınırlarından daha dar şekilde çektiği ve zilyetliğin hep bu tel çit sınırları dahilinde mi devam ettiği hususları değerlendirilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, davacı ve davalı arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne şekilde yapıldığı, her iki parselin sınırlarının ne suretle ayrıldığı, kullanımlarının ne şekilde olduğu, davalı tarafından kendisine ait dava konusu parselden daha dar çekilen tel çitin neye göre çekildiği, davacının iddia ettiği gibi bir yolun kadimden beri olup olmadığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; davalının yola ilişkin beyanı dikkate alınmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, bu şekilde zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.