Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13850 Esas 2019/396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13850
Karar No: 2019/396
Karar Tarihi: 28.01.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13850 Esas 2019/396 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı bir kurum, 1 Ağustos 2013 tarihli bir iş kazasında hayatını kaybeden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin davalıdan tahsilini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ancak davalı ve davacı kurumun temyiz talebi sonrasında karar bozuldu. Kararın gerekçesi ise, ceza dosyası ile işbu dosyanın bir arada değerlendirilerek, konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bir rapor alınması ve kusur oranının belirlenmesi gerektiği yönündeydi. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesi idi. Bu madde, rücû davalarının kusur sorumluluğuna dayanacağını belirtiyor. İş kazasında kusurlu olanlar, davacı kurumun rücû alacağından sorumlu kabul ediliyor. Kusurun belirlenmesi ise zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğuna ve dosyadaki tüm delillerin dikkate alınması gerektiğine vurgu yapıyor.
10. Hukuk Dairesi         2016/13850 E.  ,  2019/396 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava; 01.08.2013 tarihli iş kazasında hayatını kaybeden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesidir.
    5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücû davaları kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar, kusurları karşılığında davacı kurumun rücû alacağından sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, ceza dosyasındaki maddi olgu irdelenerek dosyalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
    Buradan hareketle, Mahkemece öncelikle yapılacak iş; ceza dosyası ile işbu dosya bir arada değerlendirilerek, saptanan maddi olgulara göre olayın oluşu tereddütsüz belirlenip, tüm delillerle birlikte değerlendirilerek, alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun, raporlar arasındaki kusur oran ve aidiyetleri konusunda oluşan çelişkiler giderilecek şekilde yeniden rapor alınıp, irdelenerek, varılacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.