Esas No: 2022/5754
Karar No: 2022/4697
Karar Tarihi: 14.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/5754 Esas 2022/4697 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı idare bünyesinde görev yaparken, 672 sayılı KHK eki listesinde ismi bulunarak kamu görevinden çıkarılan davacı, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. İdare Mahkemesi'nin reddi yolunda verdiği karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar ise temyiz edilmiştir. Temyiz isteyen davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir. Davalı idarenin savunmasına karşın, Danıştay Beşinci Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi'nin kararının hukuka ve usule uygun olduğunu belirterek temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
DETAYLAR: 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, ölçülülük, orantılık, masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü, etkili başvuru hakkı, örgütlenme özgürl
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5754
Karar No : 2022/4697
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: "İltisak" ve "irtibat" kavramlarının belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, kamu hizmetinden çıkarılmaya ilişkin usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmaksızın tesis edilen işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, savunma hakkı tanınmadan, aleyhindeki delil ve isnatlar gösterilmeden, kişiselleştirme yapılmadan KHK eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarıldığı, Mahkemelerce değerlendirme yapılırken işlemin tesis edildiği zamana göre değerlendirme yapılması gerektiği, kamu görevinden çıkarma kararı verildiği sırada mevcut olmayan delil ve olgulara dayanılmasının hukuka aykırı olduğu, Resmi Gazete'de yayımlanan OHAL KHK'larının TBMM tarafından 30 gün içerisinde onaylanmadığı, bu sebeple kamu görevinden çıkarma işleminin yasal dayanağının ortadan kalktığı, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun insan hakları ihlallerini inceleme ve giderme görevini yerine getirmediği, dava konusu işlem ile hukuk devleti, hukuki güvenlik, kanunsuz suç ve ceza olmaz, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, ölçülülük, orantılık ilkeleri ile masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, ifade özgürlüğünün, etkili başvuru hakkının, örgütlenme özgürlüğünün, gerekçeli karar hakkının, özel hayata saygı hakkının, ayrımcılık yasağının, Anayasa ve AİHS hükümlerinin ihlal edildiği, ByLock kullanıcısı olmadığı, ByLock delilinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, Bank Asya hesap hareketlerinin sosyal ve mali durumu ile orantılı olduğu, şüpheli herhangi bir işleminin bulunmadığı, talimatla para yatırmadığı iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.