21. Hukuk Dairesi 2016/19990 E. , 2017/3584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yaşlılık aylığından kesilen ... destek primlerinin kesilmemesi gerektiğinin tespitiyle, ... destek primi borcu tahakkuk işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, yaşlılık aylığından kesilen ... Destek Primlerinin kesilmemesi gerektiğinin tespiti ile kendisi ve babası adına davalı Kurumun 05.04.2014 tarih, 18.316.406 sayılı ve 08.04.2014 tarih, 18.316.320 sayılı SGDP borcu tahakkuk işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Somut olayda, yukarı da bahsedilen Kurum genel yazısına istinaden davacının yeniden talepte bulunması üzerine davalı Kurumun, davacı ve babasının SGDP terk tarihlerini 31.12.2004 olarak düzeltmesi, borç miktarını yeniden tespit ederek; 31.03.2015 tarihi itibari ile davacının borcunun 2.028,00 TL, babası..."ın borcunun 495,00 TL olduğunu ve davacının maaşından fazladan kesilen miktarların iade edileceğini davacıya bildirmesi neticesinde, davanın bir kısmı konusuz kalmış olup, konusuz kalan kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, sadece nizalı kısım yönünden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı kurumun yarattığı muarazanın giderilmesine, borç tahakkuk işlemine ilişkin 2.523,00 TL lik (davacının 2.028,00 TL, babası ..."ın 495,00 TL olmak üzere) kısım yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu kısımla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, arta kalan 1.317.55 TL lik kısım yönünden davanın kabulü ile SGDP borcu tahakkuk işlemlerinin iptaline, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ... kapsamında 01/03/2004 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, ... emeklisi olan davacının babası..."ın 14.03.2009 tarihinde vefat ettiği, davacı ve babasının ortağı olduğu ...Limited Şirketi"nin 05.10.1992 tarihinde vergi mükellefi olduğu ve 31.12.2004 tarihinde re"sen terkinin yapıldığı, şirketin ticaret siciline 05.10.1992 tarihinde tescil olduğu ve 04.11.2013 tarihinde re"sen terkin edildiği, davacı ve babasının şirket ortaklık başlangıç tarihinin 06.10.1992, bitiş tarihinin ise 06.11.2013 olduğu, davalı Kurum tarafından şirket ortaklığı kaydına istinaden davacının 18.02.2004, babası..."ın ise 02.08.2003 tarihi itibariyle SGDP tescillerinin yapıldığı ve şirket kaydının sona ermesi ile birlikte 04.11.2013 tarihinde terklerinin işlendiği, ... Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü"nün 27.01.2015 tarih ve 516181 sayılı Genel Yazısı üzerine davacının Kuruma 16.02.2015 tarihinde tekrar başvuruda bulunduğu ve dosyası yeniden incelenerek; davacı ... ve babası..."ın SGDP terk tarihlerinin 31.12.2004 olarak düzeltildiği, 31.03.2015 tarihi itibari ile de babası..."ın borcunun 495,00 TL, davacının borcunun 2.028,00 TL olduğu tespit edilerek davacının maaşından fazladan kesilen miktarların davacıya iade edileceğinin bildirildiği, Kurumun 01/09/2016 tarihli yazısı ile de Kurum işleminin düzeltilerek birikmiş SGDP borcunun iptal edildiğinin ve davacının maaşından kesilen miktarın iade edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Şirket ortaklarının sigortalılığı tamamen resmi kayıtlara dayandığından bu sigortalılığın iptali ancak Yasadaki sona erme hallerinin gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda olanaklıdır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın değişik 24. maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup sigortalılar, 24. maddenin (a) bendinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen sigortalılar, ikinci grup sigortalılar ise (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde sınırlı olarak belirtilen şirket ortağı olan sigortalılardır. Hiç kuşkusuz bir kimsenin sigortalı sayılması için ön koşul yukarıdaki bentlerin öngördüğü koşullara sahip olma ile mümkündür. Sigortalı olma ön koşullarının (a) bendi ile diğer bentler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği madde içeriğinden anlaşılmaktadır.
Şöyle ki, 24. maddenin (a) bendi dışında kalan (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde belirtilen sigortalılardan sayılmak için ön koşul (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde sayılan şirketler ortağı olmak yeterlidir. Başka bir anlatımla, şirket ortaklarının zorunlu Bağ-Kur üyesi olması için 24. maddenin (a) bendinin öngördüğü koşullara sahip olmaları zorunlu değildir.
5510 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde de sigortalı sayılanlar ile ilgili benzer bir hüküm bulunmaktadır. Söz konusu Yasanın 4/1-b maddesi, eski Bağ-Kur sigortalılığının devamı niteliğindeki sigortalılıktır. Maddeye göre; ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle basit veya gerçek usulde vergi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup ... ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar ve Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortakları sigortalı olarak kabul edilir.
Somut olayda, ... Limited Şirketi"nin ortağı olduğu anlaşılan davacı ve davacının babası..."ın SGDP tescillerinin yapılarak Yaşlılık aylıklarından SGDP kesilmesi yönünde gerçekleşen Kurum işlemi yerinde olup dava devam ederken Kurum tarafından şirketin vergi kaydının son bulduğu tarih olan 31/12/2004 tarihi itibariyle SGDP terklerinin yapıldığı, bu tarihe kadar
davacının babası..."ın borcunun 495,00 TL, davacının borcunun 2.028,00 TL olduğunun tespit edildiği ve yukarıda yer alan hükümlere göre davacının toplam 2.523,00 TL SGDP borcundan sorumlu bulunduğu, Kurum işlemi doğrultusunda bu miktarı aşan borçtan sorumlu olmadığı ve Kurum tarafından iade işlemi yapıldığı anlaşıldığından davacının sorumlu olduğu 2.523,00 TL"lik SGDP borcunu aşan miktar bakımından davanın konusuz kaldığının kabul edilerek 2.523,00TL"lik SGDP borcu yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine;
“1- Davacının şirketin vergi kaydının terk tarihi olan 31/12/2004 tarihine kadar oluşan toplam 2.523,00 TL (davacının SGDP borcu 2.028,00 TL, davacının babası..."ın SGDP borcu 495,00 TL) SGDP borcundan sorumlu olduğu anlaşıldığından bu miktar bakımından davanın reddine,
2- Davacının sorumlu bulunduğu 2.523,00 TL SGDP borcunu aşan miktar bakımından Kurum tarafından dava açıldıktan sonra işlem yapılarak iade yapıldığından bu miktarı aşan SGDP borcu bakımından karar verilmesine yer olmadığına,
3- Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan peşin harç ve başvurma harcının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
4- Davanın reddine karar verilen kısmı bakımından davalı Kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinen davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,
5- Davalı Kurum dava açıldıktan sonra işlem yaptığı ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için ve davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinen davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı Kurum dava açıldıktan sonra işlem yaptığı ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için davacı tarafça yapılan 54,00TL yargılama giderinin takdiren 27,00 TL"sinin davalı Kurumdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davaıc üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından kasada kalan miktarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,” yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.