23. Hukuk Dairesi 2014/8228 E. , 2016/296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı yüklenici, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapı ruhsatı almak için hazırlık yapmasına rağmen davalılardan Hüseyin ve ... tarafından gönderilen 22.04.2008 tarihli ihtarla 30 gün içinde işe başlanılmasının istendiğini, daha sonra da 09.05.2008 tarihli ihtarla proje hazırlanmaması ve belediyeye başvurulmamasının istendiğini ve davalılar tarafından sözleşmenin feshi ve cezai şart istemiyle dava açıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/152 Esas sayılı dava dosyasında “30 günlük süre verilmesine rağmen idari işlemler nedeniyle yüklenicinin haklı sebebi bulunduğundan temerrüde düşmediği” kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi üzerine, arsanın kendisine teslimini istediğini, ancak davalıların sözleşmeyi keyfi olarak feshettiklerini, bu nedenle arsa sahipleri aleyhine açtığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/184 Esas sayılı dava dosyasında mahkemece cezai şartın tahsiline karar verildiğini, sözleşme uyarınca zorunlu olarak iş ve masraflar yaparak bedel ödediğini, satılan daireler yönünden taahhütleri yerine getiremediğini, yapılan masrafların 2011/184 Esas sayılı dosyada bilirkişi raporu ile 134.968,56 TL olarak hesaplandığını, bu bedelden 30.000,00 TL cezai şartın ayrı dava ile istenmesi nedeniyle mahsup edilerek, 104.968,56 TL maddi tazminat istenmesi gerektiğini ileri sürerek, 104.968,56 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahipleri vekili, davacının cezai şart alacağını ödediklerini, yüklenicinin 2 yıllık süre içinde hiç bir işlem yapmadığını, önceden düzenlenmiş dayanaksız belgelerle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bir kısım belgelerin sözleşme tarihinden öncesine ait olduğunu, bir kısım ödemelerin sözleşmeden önce müvekkillerince yapıldığını, bir kısım makbuzların da 2006 yılına ait olup, hiç birinde davacı adının yazılı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat isteğinin kabulü ile, 104.968,56 TL"nin 07.01.2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme masraflarının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 24.08.2006 tarihli sözleşmenin halen geçerli ve yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar arsa sahipleri tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/152 Esas ve 2011/178 Karar sayılı dosyasında sözleşmenin feshi için dava açılmış ise de, davanın reddine dair verilen karar 22.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilindiği gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi için ya taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmiş olması gerekmektedir. Somut olayda fesih talebinin reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra bu konuda verilmiş ne bir mahkeme kararı, ne de taraf iradelerinin fesih konusunda birleşmesi söz konusudur. Bu durumda, halen ayakta bulunan sözleşmeden dolayı davacının yaptığı masrafları talep edebilmesi mümkün değildir. Şu halde, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, davacı yargılama sırasında vekille temsil edilmediği halde lehine vekalet ücreti takdir edilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.