12. Ceza Dairesi 2019/7973 E. , 2020/7414 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 01.30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, iki yönlü, iki şeritli, düz, kuru, eğimli, asfalt kaplama devlet karayolunda seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybederek istikametine göre solundan yoldan çıktığı, kaza nedeniyle yanında yolcu olarak bulunan ... ve ...’in basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandıkları, kaza nedeniyle sanıktan şikayetçi olmadıkları, doktor raporuna göre sanığın 0.70 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda;
1-Adli Tıp Kurumunun bilimsel verilere dayanarak oluşturduğu görüşlere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 100 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği ve Adli Tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulünün gerekeceği, somut olayda sanığın kazadan hemen sonra yapılan ölçümde 0,70 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, mahkemece sanığın alkol oranı ve sanığın kendi beyanına göre hızlı olması nedeniyle bilinçli taksir hükümlerinin uygulandığı, 100 promil altında alkol oranı ile tespit edilememiş hız nedeniyle sanık hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin, eylemin bilinçli taksirle işlendiğinin kabulü ile sanık hakkında mağdurların şikayetçi olmadıkları gözetilmeden TCK’nın 89/4. maddesinden düşme kararı verilmesi yerine bilinçli taksirden arttırım yapılarak mahkumiyet kurulması,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesinde yer alan, “Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır” şeklindeki düzenleme karşısında; sanığa ek savunma hakkı verilerek hakkında TCK’nın 179/3. delaleti ile 179/2. maddesinden hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı olup, yeniden yapılacak yargılamada sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 3-2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.