Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/491
Karar No: 2018/704
Karar Tarihi: 30.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/491 Esas 2018/704 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/491 E.  ,  2018/704 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.09.2012, 30.01.2013, 22.01.2014 ve 03.07.2014 günlerinde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil, haciz ve takidatların terkini, olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine davalar birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda; davanın ve birleştirilen davaların hüküm fıkrasında belirtilen şekilde kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 10.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi asli müdahil ve davalı ... vekili tarafından, duruşmasız olarak temyizi ise davacılar ... ve ... vekili ve davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asli müdahil ve davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av. ..., bir kısım davacılar ... v.d. vekili Av. ..., davalı asil ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacı ... vekili 07.09.2012 tarihli dilekçesi ile davalı ... İnşaat San Ltd. Şti. ile davalı ... arasında 8 parsel üzerine kat karşılığı inşaat yapılması için sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı ... İnşaat San. Ltd. Şti.ne düşen 3 no"lu mesken cinsli bağımsız bölümün davalı şirket tarafından 20.12.2004 tarihinde harici sözleşme ile 14.000,00-TL bedel karşılığı davacıya satıldığını, taşınmazın fiilen 20.12.2004 tarihinde tarafına teslim edildiğini, iskan ruhsatı alınmış olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazın rayiç değerinin (14.000,000) faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı arsa sahibi ...; 8 no"lu parselin arsa malikleriyle davalı ... İnş. San. Ltd. Şti. arasında 02.11.2001 tarih ve 14526 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Kat karşılığı İnşaat Sözleşmesi" düzenlendiğini, dava konusu 3 no"lu dairenin sözleşme gereği davalı yüklenici firmaya düşmüş olduğunu, yüklenici firmanın 2006/66-2012/92 sayılı temyiz edilmeden 29.03.2012 tarihinde kesinleşen hüküm ile dava konusu 3 no"lu dairenin davalı şirket adına kaydedildiğine, husumet yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Davalı yüklenici ... İnşaat San Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
    Asli müdahil-katılan ve birleştirilen davaların davalısı ... vekili, davaya konu taşınmazla ilgili olarak müvekkilinin, borçlu-davalı ....den olan alacağı nedeni ile 15.01.2005 düzenleme tarihli bono üzerinden toplam 146.885 TL miktarında Ankara 27.İcra Md.ğü 2005/6360 E. sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalı taraflar arasında yapılmış bulunan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince borçluya düşmesi gereken dava konusu 3-4 ve 7 nolu bağımsız bölümün borçlu şirket adına tescilli için İİK 94 md.si gereğince alınan yetki belgesiyle Ankara 12.As.H.M.nin 2006/66 E. sayılı dosyasında 2102.2006 tarihinde verilen şirket adına tescil kararının temyiz edilmeden 29.03.2012 tarihinde kesinleştiğini, anılan dosyada tüm masrafların ödenerek yapı kullanma izin belgesi alındığını, 2005/ 6360 sayılı icra dosyasında satış kararının 14.H.D.2013/2668 E.sayılı 01.04.2013 tarihli tedbir talebinin reddine dair ara kararının bozulmasına dair karar ile satış işleminin tedbiren durdurulduğunu, davacıların 2006/66 sayılı dosyadan haberdar olmalarına rağmen davaya katılmadıklarını, üstün ve öncelikli olan şahsi hakkın yasal yollardan sonuçlandırılması nedeniyle kendisine ait olduğunu, davacıların adi yazılı sözleşmelerinin her zaman düzenlenmesinin mümkün bulunduğunu, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
    Birleştirilen Ankara 1. Tüketici Mahkemesinin 2013/511 E. sayılı davasında davacı ... vekili 30.01.2013 tarihli dilekçesiyle 20.02.2002 tarihli harici satış sözleşmesi ile davalı şirketten satın ve teslim aldığı 8 parselde bulunan 7 nolu bağımsız bölümün davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile kaydındaki tüm haciz ve takyidatların kaldırılarak davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Birleştirilen Ankara 4. Tüketici Mahkemesinin 2014/272 E. sayılı davasında davacı ... vekili 22.01.2014 tarihli dilekçesiyle davalı ... İnşaat San. Ltd. Şti. ile dava dışı arsa sahipleri arasında 02/11/2001 tarih ve 14526 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici hissesine düşen 4 nolu dairenin yüklenici tarafından 05/06/2002 tarihli harici satış sözleşmesi ile 18.000 TL. ye davacıya satıldığını, 2004 yılında davacının konutu fiilen teslim aldığını, sonuç olarak 4 nolu dairenin haciz ve takyidatlar kaldırılmak suretiyle iptal ve tescilini, mümkün değil ise dairenin rayiç değerinin tespit edilerek avans faizi ile tahsilini istemiştir.
    Birleşen davanın davalısı Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi vekili tescil borcunun doğduğu tarihin tespitinin önemli olduğunu, müvekkil idare ise 2007 yılında haciz konulduğu, bu tarihte taşınmazın davalı müteahhit şirkete ait olup ayrıca dava konusu taşınmaz davacı adına tescili talebi mahkemece kabul edilse dahi, tapuya güven ilkesi gereği taşınmaz üzerindeki takyidat ve hacizler ile birlikte tesciline karar verilebilmesi gerektiğini, davacının yaklaşık yedi yıldır taşınmazın tescilini sağlamak için hukuki bir yola başvurmadığını, bu nedenle zararın varlığı kabul edilse bile davacının kusurunun göz önünde tutulması gerektiğini, bu nedenlerle husumet ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Birleşen Ankara 4. Tüketici Mahkemesinin 2014/995 E. sayılı davasında davacılar ... ve ... 03.07.2014 tarihli dilekçesi ile arsa sahipleri aleyhine açmış olduğu davada dava konusu 7 ve 4 nolu bağımsız bölümdeki haciz ve takyidatların kaldırılmasına, mümkün değil ise rayiç değerinin tespit edilerek tahsilini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, asli müdahil ve davalı ..."ın 2006/66 – 2012/ 92 sayılı ve 29.03.2012 tarihinde kesinleşen hükümle İİK 94. maddesine göre alacaklı olarak yüklenici şirket adına tescile hak kazanmakla birlikte davacıların da yüklenici şirketin halefi olarak tescile hak kazandıkları, çünkü yüklenici şirketten 02.02.2002 tarihli harici sözleşmeyle 7 nolu taşınmazı satın alan ..., 05.06.2002 tarihli harici sözleşmeyle 4 nolu taşınmazı satın alan ... ile 20.12.2004 tarihli harici satış sözleşmesiyle 3 nolu taşınmazı satın alan ..."nin şahsi haklarının 15.01.2005 tarihli 25.02.2005 vadeli 125.000,00-TL bedelli senet ile yüklenici şirketten alacaklı olan ..."ın şahsi hakkınından üstün olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da şahsi hakların yarışması halinde önceki tarihli şahsi hakka değer verileceği görüşünün yer aldığı, bu nedenle davacıların şahsi haklarına öncelik verildiği gerekçesiyle ve davalı ..."ın binaya yapmış olduğu masrafların güncel tarih olan Şubat 2016 tarihi itibariyle; 93.409,09-TL"ye tekabül ettiği, yapı kullanma izin belgesi alınabilmesi için yüklenici adına ödemelerde bulunan ..."ın yapmış olduğu bu ödemelerin güncellenmiş halinin, birlikte ifa kuralı gereğince yüklenicinin halefi olan davacılar tarafından karşılanması gerektiği, yüklenici ile davalı arsa malikleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi mahkemece veya noterden fesih edilmediğinden halen geçerli olduğu, 3, 4 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin bulunduğu taşınmazın yapı kullanma izin belgesi 06.09.2011 tarihinde alındığından davalıların zamanaşımı itirazı yerinde görülmediği belirtilerek, birleşen davalarla birlikte, davacı ... adına 3 nolu bağımsız bölümün, davacı ... adına 4 nolu bağımsız bölümün, davacı ... adına 7 nolu bağımsız bölümün davalı ... İnşaat Sanayi ve İhracat Limidet şirketi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tam olarak haciz ve takyidatlardan arındırılmış olarak tesciline, birlikte ifa kuralı gereğince, depo edilen 93.409,09-TL"nin Türkiye...Bankası ... Adliye Şubesinde birer aylık vadeli hesaba yatırılmasına, karar kesinleştiğinde asli müdahil ..."a ödenmesine, karar verilmiştir.
    Hükmü, asli müdahil ve davalı ... vekili, katılma yolu ile temyiz davacı ... ve davacı ... vekili ve katılma yolu ile davacı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre asli müdahil ve davalı ... vekilinin, davacı ... vekilinin ve davacı ... vekilinin tüm, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan HMK’nın 26.maddesi uyarınca istisnalar dışında hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Somut olayda, birleştirilen 2014/272 Esas sayılı davada davacı ... vekili dava konusu 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 4 nolu dairenin haciz ve takyidatlar kaldırılmak suretiyle iptal ve tescilini istemiştir. Bu nedenle dava konusu 4 nolu bölüm üzerinde lehine haciz ve kısıtlama şerhi konulan kurumlar tespit edilip bu kişiler hakkında da dava açmak üzere uygun bir süre verilip taraf teşkili yerine getirildikten sonra davacı ..."nin 4 nolu bölüm üzerindeki tüm hacizlerin ve takyitlerin kaldırılması talebiyle ilgili olarak HMK’nın 26. maddesine uyarınca inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmamış olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı ..."ye iadesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ... inşaat San. Ltd. Şti. ve ..."dan alınarak davacı ..."ye verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi