21. Hukuk Dairesi 2016/20534 E. , 2017/3583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 22/04/191 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun teaspitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin vergi kaydı başlangıç tarihi olan 22/04/1991 tarihinden itibaren tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin önceki kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 19.01.2001 tarihli işe giriş bildirgesi ile 03.01.2001 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa"ya tabi Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, 22.04.1991-24.07.1991 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 03.01.2001 tarihinden itibaren limited şirketi ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olaya gelince; davacının sigortalı olarak tescili bulunmaksızın 04.10.2000 tarihi itibariyle tescili yapılmış ve davacı 1479 sayılı Yasa’nın geçici 18. maddesinin yürürlük tarihinden önce 19.01.2001 tarihinde tescil için müracaatı ile 22.04.1991-24.07.1991 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğunu belgelemiştir. Bu durumda davacının vergi kaydının bulunduğu 22.04.1991 tarihinden tescil tarihine kadar 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduğunun kabulü gerekir.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile ... T.C. Kimlik numaralı ve ... Bağ-Kur numaralı davacı ...’ın vergi kaydı bulunduğu 22/04/1991 tarihinden, tescil tarihine kadar 1479 Sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının 22/04/1991 tarihinde başlayan vergi kaydının 24/07/1991 tarihinde sona ermesi sebebiyle 22/04/1991-24/07/1991 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabul edilmesi gerekirken vergi kaydının başladığı 22/04/1991 tarihinden tescil tarihine kadar 1479 Sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı olduğunun kabul edilmesi doğru olmayıp Dairemizin Bozma İlamının maddi hataya dayalı olduğu, maddi hataya dayanan bozma ilamının usuli kazanılmış hak sağlamasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine,
1- Davanın Kısmen Kabulü ile;
... T.C. Kimlik numaralı ve ... Bağ-Kur numaralı davacı ...’ın vergi kaydı bulunduğu 22/04/1991-24/07/1991 tarihleri arasında 1479 Sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,
2- Davalı Kurum harçtan bağışık olduğundan harç takdirine yer olmadığına, peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafın yapmış olduğu harç hariç 345,40 TL yargılama giderinin kabul ve red durumu dikkate alınarak takdiren 172,70 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması sebebiyle kendisini bir vekil ile temsil ettiren davalı Kurum yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının, HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,” yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.