14. Ceza Dairesi 2018/5308 E. , 2018/6375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı (üç kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez)
HÜKÜM : Sanığın, mağdureler .... ile ...."e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı Suçundan (iki kez) mahkûmiyeti ile mağdureler .... ve ...."ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan (iki kez) beraatine dair Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.04.2017 gün ve 2017/37 Esas, 2017/39 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine,mağdure ...."e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak bu suçtan mahkumiyetine
Hizmetler Bakanlığı vekili Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan (iki kez) kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan gerçekleştirilen yargılama sonucunda atılı suçtan (iki kez) beraatine dair ilk derece mahkemesince verilen kararla ilgili yapılan başvuru üzerine istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hüküm katılan Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, müsnet suçu düzenleyen 5237 sayılı TCK"nın 109/2. maddesinde yer alan hapis cezasının üst sınırının on yıldan az olması ve 5271 sayılı CMK"nın 286/2-f. maddesine göre üst sınırı on yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarla ilgili ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükümlerin kesin olup temyiz edilememesi karşısında, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında mağdure ...."e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Mağdure Belinay Müzeyyen"in aşamalarda özetle sanığın, kendisine benzer iki eylemi olduğunu belirtip değişik tarihlerde alışveriş için çalıştırdığı manava gittiğinde sanığın kendisine doğru yönelerek elini uzatması üzerine niyetini anlayıp kaçarak oradan uzaklaştığını beyan etmiş ise de mevcut ifadeler nazara alındığında sanığın üzerine atılı çocuğun basit cinsel istismarı suçunun icra hareketlerine başlayıp başlamadığı hususu şüpheli kalmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 14.07.2009 gün ve 2009/8-72 Esas, 2009/198 Karar, 04.11.2014 gün ve 2013/1-283 Esas, 2014/489 sayılı Kararı ile benzer diğer kararlarında “Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan ‘in dubio pro reo’ yani ‘kuşkudan sanık yararlanır’ kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu da budur.” denilmek suretiyle tam olarak aydınlatılamamış ve gerçekleşme şekli şüpheli olayların sanık aleyhine yorumlanmasının mümkün olmadığının da ifade edilmesi karşısında sanığın, mağdure ...."e yönelik eylemleri ile ilgili olarak cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle ilk derece mahkemesinin sübuta yönelik delillerin değerlendirilmesine ilişkin olarak 5271 sayılı CMK"nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurduğu mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Sanık hakkında mağdureler .... ile ...."a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan (iki kez) kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükümlere ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurelerin aşamalarda verdikleri beyanlara göre sanığın, farklı tarihlerde mağdure...."nın kalçası ile göğsüne dokunup ağzından öpme ve değişik zamanlarda mağdure ...."un kalçasına dokunup ağzından öpme şeklindeki eylemlerinin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK"nın 103/1-c.2, 43. maddelerine göre (iki kez) cezalandırılması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 103/1-c.1, 43 maddeleri ile (iki kez) uygulama yapılması nedeniyle anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 29.11.2017 gün ve 2017/1543 Esas, 2017/2341 Karar sayılı istinaf başvurusunun mağdureler Esma ve Ayşenur"a yönelik hükümler yönünden esastan reddine ve mağdure Belinay Müzeyyen"e yönelik olarak ise kabulü ile ilk derece mahkumiyet hükmünün kaldırılarak sanığın TCK"nın 103/1-c.1. 43, 35, 62. maddeleri gereğince mahkûmiyetine dair hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 31.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.