Esas No: 2022/5999
Karar No: 2022/4678
Karar Tarihi: 14.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/5999 Esas 2022/4678 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, OHAL döneminde görevinden çıkarılmıştır ve göreve iade talebi reddedilmiştir. Davalının terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunmadığı iddiası reddedilerek, dava reddedilmiştir. Davacı, mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğunu savunmuştur. Temyiz istemi reddedilerek, önceki kararın gerekçeli şekilde onanması kararlaştırılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde, yapılan kararın temyiz edilebileceği belirtilmiştir. Mahkeme, yapılan temyiz talebinin ret edilmesine karar vermiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5999
Karar No : 2022/4678
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...adına vasisi ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ...Bakanlığı / ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının düzeltilerek reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Bölge İdare Mahkemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen hususları değerlendirmeden, genel açıklamalarla ret kararı verdiği, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği, terör örgütünün varlığının ancak yargı kararıyla tespit edilebileceği, söz konusu yapının terör örgütü olarak ilan edildiği tarihten önceki yasal olan faaliyetlerinden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, bir kişinin aynı eylem nedeniyle iki kez yargılanamayacağı, olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulamadığı, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yürütülmeden tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, uluslararası hukuktan kaynaklanan pek çok yükümlülüğün ihlaline sebebiyet verildiği, Mahkemelerce değerlendirme yapılırken işlemin tesis edildiği zamana göre değerlendirme yapılması gerektiği, kamu görevinden çıkarma kararı verildiği sırada mevcut olmayan delil ve olgulara dayanılmasının hukuka aykırı olduğu, hukuk devleti, hukuki güvenlik, suç ve cezaların kanuniliği, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, ölçülülük, orantılılık ilkeleri ile masumiyet karinesi, adil yargılanma, savunma, özel hayata saygı ve gerekçeli karar hakkının, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, Mahkeme kararında yer alan bilgi, belge ve delillerin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, kanuna aykırı olarak elde edilen delil unsurlarına dayanılmasının Anayasa'nın 36. maddesine aykırılık teşkil ettiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, Yargıtay .... Ceza Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile onanarak kesinleşen ...Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararında yer alan;
"...Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı içeriğinin incelenmesinde özetle; ...ADSL nolu GSM hattında ...ID no, "..." kullanıcı adı, 09/11/2014 tespit edilebilen ilk log tarihi, 26/07/2015 son online tarihi olduğu, bu süre içerisinde 146 giriş sayısının tespit edildiği, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı içeriğine göre M.T. isimli şahsın sanığı "hasan a" olarak kaydettiği görülmüştür.
...
Rapor ekindeki BTK verilerinin incelenmesinde özetle; ...nolu GSM hattının ...IMEI nolu cihaz ile ...nolu bylock sunucusuna ilk kez 06/10/2014 tarihinde saat 21:49'da Batman ilinde bulunan baz istasyonlarından bağlanıldığının tespit edildiği, son verinin 18/06/2015 tarihinde yine Batman ilinde bulunan baz istasyonundan alındığı, sanığın Batman ilinde görev yaptığı, böylece BTK verilerinin dosya kapsamı ve sanık beyanları ile uyumlu olduğu görülmüştür.
HTS analiz raporuna göre, bylock tespiti yapılan ...IMEI nolu cihazın, 19/05/2014 - 29/02/2016 tarihleri arasında ...gsm no hat ile kullanıldığı, bu tarih aralığının bylock tespiti aralığını kapsadığı, ayrıca sanığın örgütsel irtibatının yoğunluğu noktasında yapılan değerlendirmede, FETÖ/PDY üyeliğinden haklarında soruşturma yürütülen çok sayıda kişiyle irtibatlı olduğu, bunları arasında birçok bylock kullanıcısının da olduğu, sanığın örgütsel irtibatının mevcut olduğu görülmüştür..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.