14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3762 Karar No: 2018/701 Karar Tarihi: 30.01.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3762 Esas 2018/701 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/3762 E. , 2018/701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat mümkün değilse eksik ve ayıplı işlerden dolayı bedel indirimi yapılarak menfi zararların iadesiyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı, davalı şirketten 26.08.2011 günlü sözleşmeyle satın aldığı 2380 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki N Blok PH4 numaralı bağımsız bölümün tarafına teslim edildiği halde ortak alanlarda yapılması vaadedilen işlerin eksik ya da ayıplı imal edildiğini, harici satış sözleşmesine göre ödenen 53.000 Sterlinin ödeme tarihinden en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini, olmazsa taşınmazın iskanlı tapusunun verilmesini, verilemiyorsa iskan ve sitedeki eksik ve ayıplı işlerden dolayı bedel indirimi yapılarak taşınmazın tapusunun davacı adına tescilini ve menfi zararlarının karşılanmasını talep etmiştir. Davalı, davacının tapu iptali ve tescil talebini kabul etmiştir. Mahkemece, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmamıştır. Bununla birlikte tarafların aralarındaki sözleşmeyi edimlerini yerine getirerek geçerli hale getirmeleri de mümkündür. Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir. Davacıların satış bedelini ödemiş olması, dava konusu bağımsız bölümün davacılara teslim edilmiş olması ile davalı şirketin taşınmazı davacılara devretmeye hazır olduğunu ve tapu iptal tescil talebini kabul ettiklerini beyan etmesi sonrası taraflar arasındaki harici satış sözleşmenin tapu devri ile geçerli hale gelecek olduğunun anlaşılması nedeniyle davacıların öncelikle ödenen bedelin iadesi talebi dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan tazminat isteminin reddi ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.01.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.