21. Hukuk Dairesi 2016/19908 E. , 2017/3579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurtdışında işe giriş tarihi olan 06/03/1984 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıcı olduğunun tespitiyle, 01/09/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ..."da sigortaya tabi olmasına dayalı olarak sigortalılık başlangıç tarihinin 06/03/1984 olarak kabulü ile tahsis talep tarihi olan 01/09/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve biriken yaşlılık aylıklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının Türkiyedeki ilk sigorta başlangıç tarihinin 06/03/1984 tarihi olduğunun tespitine, davacıya tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01/09/2013 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, yaşlılık aylığını hakettiği tarih itibari ile ay be ay yasal faiz ödenmesine, karar verilmiştir.
3201 sayılı Kanun"un 6/A-(a) bendinde, bu Kanun"a göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için "yurda kesin dönülmüş olması" koşul olarak belirlenmiş ise de 3201 sayılı Kanun"da “kesin dönüş” kavramı tanımlanmadığı gibi bu kavramdan ne anlaşılması gerektiğine dair açıklayıcı bir bilgiye de yer verilmemiştir.
Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik"in "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre; kesin dönüş aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder.
Bu tanımda geçen; sosyal sigorta ödeneği deyiminden; çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ikamete dayalı ödenekler, sosyal yardım ödeneği deyiminden ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmalıdır.
Yurda kesin dönülmüş olması koşulu; 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılara aylık tahsisi için aranan "çalışılan işten ayrılma" koşulunun yurt dışı aylıklarındaki karşılığıdır.
Yaşlılık aylığı, yaşının ilerlemesi (ihtiyarlama) nedeniyle çalışamadığı için geliri olmayan veya yaşlılığa bağlı iş gücü kaybı nedeniyle geliri azalan kişilerin, başkalarının yardımına muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürmelerini amaçlayan ... ödemesi olduğuna göre, yurt dışında iş ilişkisini sürdürmek suretiyle gelir elde eden ve ... yardımına ihtiyacı olmayan kişilerin bu aylıktan yararlanmaması gerekir. Bu kabul, aynı zamanda "kesin dönüşün" fiziki olarak ülkemize dönülmesi değil, yurt dışındaki çalışmanın (gelir elde etmenin) ve ... kurumlarıyla sigortalı ilişkinin (yardım, ödenek) sona ermesi olarak anlaşılması gerektiği sonucunu doğurur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.10.1997 gün ve 1997/10-588-857 E.K ve 1998/10-645 E. 1999-237 K. sayılı kararlarına göre yurda kesin dönüş, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının, çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm ... kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere Türkiye’ye dönüş yapmalarını ifade eder. Kısaca, “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda ... kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi”dir.
Somut olayda, davacının ..."da geçen sigortalı çalışmalarına göre 18 yaşını tamamladığı 06/03/1984 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi doğru ise de tahsis talebinde bulunduğu 29/08/2013 tarihinde ..."daki sigortalı çalışmasına devam ettiği ve bu haliyle 3201 sayılı Kanun"un 6/A-(a) bendinde yer alan “ yurda kesin dönülmüş olması” koşulunu sağlamadığı anlaşıldığından yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.