Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/16641 Esas 2017/2607 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16641
Karar No: 2017/2607
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/16641 Esas 2017/2607 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/16641 E.  ,  2017/2607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/12/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 31/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, yaralama kastının aşılması suretiyle adam öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, destekleri ...’ın 09/03/2003 tarihinde ölümüne davalının neden olduğunu ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
    Davalı, zamanaşımı def’ini ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur,
    Mahkemece, kararın gerekçe kısmında ceza mahkemesince verilen kararın kesinleştiği 20/06/2007 tarihinden itibaren haksız fiillerde dava açma süresi olan 1 yıllık süre ve olayın olduğu 09/03/2003 tarihinden itibaren 10 yıllık süre de geçtikten sonra 17/12/2013 tarihinde dava açıldığı, kararın hüküm kısmında ise dava tarihinin 17/12/2013 ve olayla ilgili ceza davasının kesinleşme tarihinin 20/06/2007 olduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 60/2. maddesinde (6098 sayılı TBK m. 72) haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, herhalde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Ancak, haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda bu (uzamış) ceza zamanaşımı süreleri uygulanır. Uzamış (ceza) zamanaşımının başlangıcı olay tarihidir, zarar ve failin öğrenilmemesi önem taşımaz.
    Dosya içeriğinden, davalının eyleminin 765 sayılı TCK’nun 452/1 maddesinde düzenlenen yaralama kastının aşılması suretiyle adam öldürme suçunu oluşturduğu, haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 102/3. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, dava konusu haksız eylem tarihi ile dava tarihi birlikte gözetildiğinde, eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nda öngörülen 1 ve 10 yıllık ve 765 sayılı TCK’nda öngörülen 10 yıllık uzamış (ceza) zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, ceza zamanaşımının başlangıç tarihi olay tarihi olmasına rağmen
    ceza kararının kesinleşme tarihi esas alınarak zamanaşımı başlangıcının tespiti doğru değil ise de; mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur. Bu nedenle HUMK’nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçe değiştirilerek karar onanmalıdır.
    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilmesine ve bu açıdan temyiz itirazlarının reddedilerek kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.