Esas No: 2015/803
Karar No: 2015/818
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/803 Esas 2015/818 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 803 KARAR NO : 2015 / 818 KARAR TR : 30.11.2015 |
ÖZET: Davacının ekili tarlasına davalı Belediyece döşenen büzlerin mahsulüne verdiği zararın tazmini istemiyle açtığı davada vaki haksız fiil iddiasının ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacılar : 1- H.E.
2- D.E.
Vekili : Av. C.A.
Davalı : Uşak Belediyesi
Vekilleri : Av. O.T. (Adli Yargıda)
Av. S.Ç. (İdari Yargıda)
O L A Y : Davacılar vekili dava dilekçesinde; “Uşak-Merkez-Karağaç Köyü-Ayvalıca mevkiinde ve 1240 parsel Nolu taşınmazın maliki Davacı -Müvekkile D.E. dir.(255/256 hisse olarak) diğer Müvekkil, Dursun’un oğlu olup, bu araziyi kendi adına ekip biçmektedir. Zilyed Hamit’tedir.
H.E. 2012 yılında söz konusu tarlaya arpa ekmiştir. Tarlanın ve ektiği mahsulün zarar gördüğünü öğrenmiş, çevredeki şahıslar olayın, geçen yılın Aralık ayı ortalarında olduğunu söylemişler, ancak eylemi yapan şahısları ilk anda tespit edememiştir.
Söz konusu tarlada ve üzerindeki ikili mahsul deki hasar ve zararın belirlenmesi amacıyla, Uşak 2.Asliye hukuk mahkemesince tespit yaptırılmıştır. (2012/186 D.İş),
Uşak Belediyesi mücavir imar alanı içerisinde kaldığı tespit edilen arazinin ekili olduğu, arpa mahsulü olduğu, kuzey-güney istikametinde büz döşenerek hasar görmüş olduğu belirlenmiştir.
Biz, tespit dilekçemizde, sözü edilen taşınmazın zarar görmüş olmasından bahsetmiş isek de, tespit esnasında, yapılan eylemin, Uşak Belediyesi yetkilileri tarafından yapıldığı, çevredeki atık suların tahliyesi projesi kapsamında, tarlanın kuzey-güney istikameti yönünde, düzenli bir şekilde, atık su boruları (büzler) döşendiği görülmüş, bu arada tarla üzerindeki mahsule de zarar verildiği görülmüştür.
Yani yapılan eylemin, bir anlık zarar verici bir davranış olmayıp, Uşak Belediyesi yetkililerince yapılan, nihai amacı olarak belediye hizmetleri kapsamında yaptığı bir eylemdir.
Belediyenin yaptığı eylemin hukuki anlamı ‘"Kamulaştırmasız el atmadır” Ancak, belediye söz konusu eylemi yaparken, tarlaya ve üzerideki ekili alana zarar vermiştir. Bu zararı ödemekle yükümlüdür.
Tespit esnasında büz döşenen kısım 443 Metrekare olarak belirlenmiştir.,Ancak, tarlanın 49,26 metrelik uzunluktaki bir kısmına büz döşenirken,geriye kalan 33,30 metrelik kısmına döşeme yapılmamıştır. Muhtemelen, Davalı-Belediye bu kısma da ileride büz döşeyecektir. Döşememiş olsa dahi tarlanın geriye kalan kısmından bu şarlarda ürün almak mümkün olmayacaktır. Zira, yukarıdan, yani kuzeyden, büz içinden gelen atık su tarların, bu kısmının kullanılmasına engel olacaktır. Bu şartlarda, İşgal edilen alan 500 metrekareden aşağı olmayacaktır. Sözü edilen alan belirlenirken söz konusu tesisin korunması için gereken koruyucu alanın da nazara alınması gerekir.
Sözü edilen tarlanın bulunduğu bölge, belediye imar sahası içinde olduğundan, oldukça yüksek değer kazınmış, piyasada arsa fiyatına alınıp satılmakta olup, metrekaresi asgari 50,00 TL’dir. Müvekkil Dursun’a ait arazide Uşak-İzmir karayoluna yakın olup son derece değerli bir yerdir. Böylece davalı tarafından işgal edilen yerin değeri en az 25.000 TL"dir.
Uşak Belediyesi tarafından işgal edilen bu alanın kullanımını hatta mülkiyetini belediyeye devretmeye hazırız.
Ekili alanın zarar görmüş olmasından dolayı diğer davalı Hamit’in ise an az 240 TL’dir.
Tarlaya ve mahsule verilen zarar miktarları asgari olup, Davanın ileriki aşamalarında zarar miktarı fazla olabileceği ispatlanabileceğinden, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz.
SONUÇ VE TALEP: Belirtilen nedenlerden dolayı
1- 25.000TL tazminatın Davacı -Dursun adına,
2- 240 TL tazminatın ise Diğer Davacı: Hamit adına, Davalıdan tahsiline,
3- Olay tarihinden (2012 yılı aralık ayından itibaren) yasal faize hükmedilmesine,
4- Yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin de davalı üzerinde bırakılmasına, karar
verilmesini bilvekale arz ve talep ederim.” demek suretiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi: 11.03.2014 gün ve E:2013/114, K:2014/94 sayılı kararı ile özetle; davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, taraflarca temyiz edilmemesi üzerine karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.
Manisa 1. İdare Mahkemesi: 10.04.2015 gün ve E:2014/663, K:2015/414 sayılı kararı ile özetle; idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü, adli yargı yerinin görev alanına girdiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 30.11.2015 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Kanun"un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle mahkememize gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, idari ve adli yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsmail SARI’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacıların ve kullanımında bulunan taşınmaza davalı Uşak Belediyesi tarafından kamulaştırmasız el atılması neticesinde taşınmazda bulunan ürünlerin zarara uğradığından bahisle 25.240,00 TL zararın 2012 yılı Aralık ayından itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlığa konu dava dosyası incelendiğinde, davacının kamulaştırmasız el atmaya konu arazi için davacının talep üzerine Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince tespit yapılmıştır. Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/ 186 D.İş nolu tespit dava dosyası merciinden talep edilmiştir.
Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/ 186 D.iş nolu tespit dosyasında bulunan bilirkişi raporlarında;
Fen Bilirkişisinin 14.01.2013 tarihli raporunda “dava konusu taşınmaz üzerinde arpa ekili alanda bozulmuş olan kısım ile büz döşenmiş olan kısımlarda gerekli ölçümlerimi yaptım. Buna göre büz gömülü alan 30 m² dir. Büz ile taşınmazın doğu sınırı arasında kalan kısım 155 m² dir. Büzün batısı ile büz döşenmesine rağmen bozulmuş olan alan 248 m² dir. Toplamda büz döşenen kısım ile büz döşenirken bozulmuş olan kısım 433 m² dir.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Aynı dosyadaki Ziraat Bilirkişisinin 23.01.2013 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; “ 1- H.E. tarafından ekildiği belirtilen taşınmazın 0.4333 dekarlık kısmında arpa mahsulünün %100 oranında zarar görmüştür.
2- Arpa ekili alanın 0.4333 dekarlık kısmının zarar görmesi sebebiyle H.E.’in zararı 240 TL’dir.
3- Zarar gören ekili alanın tespiti tarihi itibariyle zemin değeri 4.819,00 TL’dir.
4-Taşınmazın büz döşenmesi nedeniyle zarar gören 0.4333 dekarlık kısmının eski hale getirme masrafları tutarı toplamı 1.040,00 TL’dir” olduğu belirtilmiştir.
Dava dosyasına beyanlarını sunmuş olan davalı vekili özetle; “ Davacılar tarafından “Uşak-Merkez-Karağaç Köyü-Ayvalıca mevkiinde bulunan 21 pafta 1240 parsel sayılı taşınmaza müvekkil Belediye tarafından kuzey-güney istikametinde büz döşenerek hasar gördüğü ve bu nedenle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinde bulunmakta ise de taşınmaza Uşak Belediyesi tarafından el atıldığı iddiasını kabul etmiyoruz.” denilmek suretiyle kamulaştırmasız el atma iddialarını kabul etmemektedir.
Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.
Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde, “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.
Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, taşınmaz altından atık su boruları (büzler) döşenmesi ve buradan sızan suların ekili mahsule zarar verdiği iddiasına dayalı olması ve bu eylemin yukarıda belirtilen mevzuata uygun bir idari karara dayalı bulunmaması karşısında, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğuna, bu nedenle Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.03.2014 gün, E:2013/114, K:2014/94 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 30.11.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Ali ÇOLAK
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Yusuf Ziyaattin CENİK
Üye Mehmet AKBULUT |
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ
Üye Yüksel DOĞAN |
.