11. Hukuk Dairesi 2019/4097 E. , 2019/7626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/12/2015 tarih ve 2014/1049-2015/738 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilmiş bankacılık hizmet sözleşmesine istinaden müvekkilinin davalı nezdinde açılmış 933340 sayılı banka ve yatırım hesabında 02/05/2006 tarihi itibariyle bir kısım USD, TL, tahvil ve hisse senetleri mevcutken müvekkilinin bilgisi, izni ve onayı olmaksızın yatırım hesabında davalıca bir kısım alım satım işlemleri yapıldığını, bu işlemler yerine daha uygun bankacılık yöntemlerinin kullanılması halinde müvekkilinin malvarlığının daha fazla nemalandırılabileceğini ileri sürerek, şimdilik 10.000.-TL munzam zararın işlem tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının söz konusu işlemler nedeniyle daha önce İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/471 Esas ve 2009/555 Karar sayılı dosyasında açtığı davanın kabul edilerek hükme bağlandığını, şimdi ise olası işlemler ve varsayımsal hesapla sözkonusu davada tahsil ettiği zararın üzerinde munzam zarar talebinde bulunduğunu, davacının parasını kendi isteği ile müvekkili bankaya aktardığını ve yine kendi isteği ile tahvil alındığını, munzam zararın kesin bir biçimde anlatılamadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı banka nezdinde açılan yatırım hesabında 02/05/2006 tarihinden itibaren talimatı dışında yapılan döviz, tahvil, hisse senedi alım satımı gibi işlemler nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla bu zararın tazmini için İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/471 Esas 2009/455 Karar sayılı dosyasında açtığı davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiği, görülmekte olan davada ise davalı banka nezdinde bulunan menkul kıymetlerinin uygun piyasa koşullarında nemalandırılması halinde ortaya çıkacak maddi kazancının tespiti ve tazmininin talep edildiğini, davacının davalı banka ile imzaladığı ve yatırım hesabının dayanağı sözleşmelerde davalı bankaya davacının hesabı üzerinde serbest tasarruf hakkı tanınmadığı, bilakis davacının adı geçen kesinleşen dosyada talimat dışı işlemler yapıldığı iddiasıyla zararın tazminini dava ettiği ve belirlenen zararın lehine hüküm altına alındığı, davacının yatırım hesabının muhtelif piyasa enstrümanlarıyla değerlendirilmesinin davacının talebine bağlı olarak yapılabileceği, bu hususta bankaya verilmiş yetki bulunmadığı (nitekim yetkisiz işlemler nedeniyle oluşan zararın tazminine dair kesinleşen hüküm bulunduğu) gibi davacının görülmekte olan davada bankaya verdiği ve yapılmayan bir talimatının varlığının da iddia ve ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.