Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6757
Karar No: 2016/289
Karar Tarihi: 22.01.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6757 Esas 2016/289 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/6757 E.  ,  2016/289 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 23.06.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin sözleşmeye, imara mevzuatına, plan projesine aykırı, ruhsata bağlanma imkanı bulunmayan ve ekonomik değeri olmayan kaçak bir yapı meydana getirdiğini, ayrıca yapıda eksik imalatlar bulunduğunu, yine sözleşmeye aykırı olarak teras kata 2 adet bağımsız bölüm daha inşa edildiğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ilgili belediye başkanlığınca binanın son çatı katı seviyesinde, projeye ve ruhsata aykırı tuğla duvarı örülmesi nedeniyle yapı tatil tutanağının düzenlendiğinin ve bu imalatın yıkılmasına karar verildiğinin bildirildiği, bu itibarla sözkonusunu aykırlığın yıkım suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu, binanın %90 seviyesini aşan bir oranda tamamlandığı, bu seviyenin kabul edilebilir bir seviye olduğu, bu bakımdan sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin mümkün olmadığı, davacı arsa sahibinin, geç teslim, ayıplı ve eksik işler vb. nedenlerden dolayı sözleşmeye dayalı olarak her zaman talepte bulunabileceği gerekçesiyle, davanın reddine, davacı arsa sahibinin, sözleşme gereğince, eksik ve ayıplar işler ile imara aykırılığın giderilmesi masrafları ve yoksun kaldığı kira bedeli hususunda dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, yapılan inşatın imar mevzuatına, ruhsatına, plan ve projesine aykırı, ekonomik değeri bulunmayan kaçak yapı niteliğinde olduğu ileri sürülerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi isteminde bulunulmuş, mahkemece, çatı katındaki tuğla duvarı imalatının fazladan ve projeye aykırı olarak yapıldığı, bu aykırılığın yıkım suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu, inşaatın geldiği seviye itibariyle geriye etkili fesih koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede, Çekmeköy Belediyesi"nin 24.09.2010 tarihli yapı tatil tutanağında binanın son çatı katı seviyesinde projesine ve ruhsatına aykırı olarak tuğla duvar imalatı yapılmış olduğu tespit edilmiş, belediye encümenin 07.10.2010 tarihli kararıyla davacı arsa sahibine bu nedenle idari para cezası uygulanmış ve 28.10.2010 tarihli kararıyla da bu imalatın ruhsata bağlanması ya da yıkılarak düzeltilmesi için verilen sürede aykırılığın giderilmediği gerekçesiyle, yıkım karar verildiği anlaşılmıştır. Ayrıca, 08.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda, davalı yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmediği, natamam durumdaki inşaatın kaçak olduğu, imar mevzuatına, teknik şartnameye, inşaat ruhsatına ve projesine aykırılıkların belediyece verilen sürelerde düzeltilmediği belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi tarafından yapılan bu tespitler, ilgili belediye başkanlığı ile yazışma yapılarak doğrulanmadan, inşatın durumu kesin olarak tespit edilmeden, inşatın projye aykırı olan bölümünün yıkım suretiyle giderilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nın 266/1. maddesi "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. Aynı Kanun"un 282. maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği yönündeki hüküm, HMK"nın 281. madde hükmü karşısında hakim bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, hakimin bir kez bilirkişi incelemesine karar verildikten sonra bundan dönerek uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez. Kaldı ki, somut uyuşmazlık, çözümünde bilirkişinin rey ve mütalaasına başvurulmasını zorunlu kılar niteliktedir.
Bu durumda, mahkemece, ilgili belediye başkanlığından, inşaatın imar mevzuatına, yapı ruhsatı ile plan ve projesine uygun olup olmadığı, aykırılıkların nelerden ibaret olduğu ve ne şekilde giderilebileceği sorularak, gerektiğinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılarak, inşattaki aykırılıkların yıkım ya da tadilat projesi yoluyla ruhsata bağlanıp bağlanamayacağının tespit edilmesi, inşaatın iddia edildiği gibi ekonomik değeri bulunmayan kaçak bir yapı niteliğinde olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, inşatın yasal hale getirilemeyeceğinin tespit edilmesi halinde, davacının geriye etkili fesih isteminin kabulüne, aksi takdirde, ileriye etkili fesih isteminde bulunulmadığı da gözetilerek, şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi