3. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/7471 Karar No: 2019/8536 Karar Tarihi: 30.10.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/7471 Esas 2019/8536 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2018/7471 E. , 2019/8536 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 19 adet forkliftin kiralanması hususunda kira sözleşmesi imzaladıklarını, davalı kiracının kira sözleşmesi sonunda kiralanan forkliftleri iade etmediğini, bu nedenle 16 günlük gecikme bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının usulüne uygun olmadığını belirterek itirazın iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından işin esası incelenerek dava esastan sonuçlandırılmış, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 23/12/2014 tarih 2014/3989 Esas ve 2014/14404 Karar sayılı ilamı ile davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Bozma ilamı doğrultusunda Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilmiş olan görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, davanın yargılaması görevi Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmüş, 01/06/2018 tarih ve 2015/1268 E. 2018/458 K sayılı kararı ile davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. İş bu kararın, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen ilamı ile Mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuş, Yargıtay dosyadan elini çekmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp karar verilmiştir. Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir. Bu itibarla, 01/06/2018 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi "İstinaf" olup, görevli merciinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.