4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16361 Karar No: 2017/2600 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/16361 Esas 2017/2600 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/16361 E. , 2017/2600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... A.Ş aleyhine 11/04/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirketten satın aldığı bağ çubuklarının hastalıklı çıktığını, bu sorunu davalı idarenin zamanında bildirmediğini, bu nedenle zarar gördüğünü belirterek, tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı idare, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece her iki davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 03/07/2014 tarihli karar, Dairemizin 08/12/2014 tarih, 2014/12619 esas, 2014/16730 karar sayılı ilamı ile “.... Davalı ... Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü bir kamu tüzel kişiliği olup, kural olarak işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda, bu davalının yasa ile kendisine verilmiş görevi gereği gibi yerine getirmediği ileri sürülmüştür. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdare’nin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınır. Şu halde, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtilmiş ise de, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, diğer davalı şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen zarardan sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır. Şu halde mahkemece uyulan ilam doğrultusunda hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.