Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/6716 Esas 2015/5329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6716
Karar No: 2015/5329
Karar Tarihi: 26.10.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/6716 Esas 2015/5329 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2014/6716 E.  ,  2015/5329 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Erzurum 2. Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi :03.06.2014
    Numarası :2013/322-2014/724

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davada iş bedeline karşılık verilmesi gereken 3 nolu bodrum kat dairesinin ortak alan olup bağımsız mülkiyete konu olamayacağı ileri sürülerek bedeli olan 40.000,00 TL"nin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlığın kaynaklandığı 08.04.2008 tarihli sözleşme dava dışı A.. Asansör İnş. Taah.Gıda San.ve Tic.Ltd.Şti. ile davalı A.. B.. arasında imzalanmıştır. Sözleşmede imzası bulunan davacı Ö.. Ş.. dosyada mevcut Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası"nın 19.12.2008 tarihli yazısına göre A..Asansör İnş. Taah.Gıda San. ve Tic.Ltd.Şti."nin müdürü olup münferit imzası ile süresiz olarak şirketi temsile yetkili bulunmaktadır. Davacı Ö.. Ş.. sözleşmeyi temsilci olduğu şirketin kaşesini basarak imzaladığından sözleşmenin dava dışı A..Asansör İnş. Taah.Gıda San. ve Tic.Ltd.Şti. ile davalı A.. B.. arasında kurulduğunun kabulü gerekir. Eldeki dava ise şirketi temsilen açılmamıştır. Dava dilekçesinde davacı olarak “Ö.. Ş..” gösterilmiş, davayı açan vekile Erzurum 2. Noterliği"nden verilen 12.12.2007 tarih 18849 yevmiye nolu vekâletname de Ö.. Ş.. tarafından verilmiştir. Nispilik ilkesi uyarınca sözleşmeler ancak akitleri hakkında hak ve borç doğurur. Sözleşmeden kaynaklanan subjektif hakkı dava etme yetkisi de kural olarak o hakkın sahibine, yani sözleşmenin taraflarına aittir. Davacı, sözleşmede taraf olarak yer almadığı gibi sözleşmeden kaynaklanan hakkı temlik aldığını da iddia ve ispat etmediğinden davada taraf sıfatı (aktif husumet ehliyeti) bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davanın sıfat yokluğundan reddi gerekirken işin esesanın incelenerek yazılı şekilde kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalılar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.