5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1471 Karar No: 2017/3898 Karar Tarihi: 21.09.2017
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/1471 Esas 2017/3898 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suçu işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğine dikkat çekerek, alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmadığı gerekçesiyle verilen ceza tayin edilmesi hatası sebebiyle kararı bozdu. Ayrıca, suç tarihinin hatalı olarak gösterilmesi ve adli para cezasını ödemezse cezanın hapse çevrileceğinin hükme bağlanması gibi nedenlerle de kararın CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi, 3. maddesinin 1. fıkrası, 53/1-a ve 53/5., 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gösterilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2017/1471 E. , 2017/3898 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, olayın oluş biçimine ve dosya içeriğine uygun olmayan yasadaki ifadelerin soyut tekrarından ibaret gerekçelerle, hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden, alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edilmesi, Kabule göre de; Suç tarihinin karar başlığında hatalı olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması, Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasını ödememesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.