14. Ceza Dairesi 2018/7003 E. , 2018/6361 K.
"İçtihat Metni"Cinsel taciz suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Siverek Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/05/2018 tarihli ve 2017/6585 soruşturma, 2018/681 iddianame numaralı iddianamenin iadesine dair Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2018 tarihli ve 2018/60 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/296 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar sanık hakkında düzenlenen iddianamenin," ...müştekinin alınan beyanlarından şüphelinin TCK"nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel amaçlı olarak taciz ettiğine dair yeterli delilin dosya kapsamında mevcut olmadığı, dosyanın bu haliyle TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiği ayrıca iddianame içeriğinde sanığın ne şekilde cinsel amaçlı müştekiyi taciz ettiğine dair yeterli kabul ve anlatımın olmadığı.... " gerekçesiyle iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun"un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun"un 170/2. maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda, müştekinin, şüphelinin kendisini telefon ile arayarak konuşmak istediği, mesaj attığı ve kendisini değişik zamanlarda takip ettiği yönündeki iddialarına ilişkin olarak Başsavcılık tarafından şüphelinin ifadesi alınmış, bu ifadede şüpheli; müştekiyi alışveriş nedeni ile sadece bir defa aradığını, telefon numarasını kaydetmediği için bir daha kendisi ile hiç görüşmediğini beyan ederek atılı suçlamayı reddetmiş olmasına rağmen, BTK"dan gelen cevabi yazıda; müştekinin şüpheli tarafından savunmasının aksine birden fazla kez arandığı ve mesaj attığının tespit edildiği, müştekinin anlatımları ve şüpheli savunmasını doğrulamayan BTK kayıtları karşısında şüphelinin savunmasına itibar edilemeyeceği sonucuna varan Cumhuriyet Savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturması sebebiyle iddianame düzenlenmiş olması karşısında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.07.2018 gün ve 94660652-105-63-8666-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun"un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun"un 170/2. maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet Savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda, müştekinin, şüphelinin kendisini telefon ile arayarak konuşmak istediği, mesaj attığı ve kendisini değişik zamanlarda takip ettiği yönündeki iddialarına ilişkin olarak Başsavcılık tarafından şüphelinin ifadesi alınmış, bu ifadede şüpheli; müştekiyi alışveriş nedeni ile sadece bir defa aradığını, telefon numarasını kaydetmediği için bir daha kendisi ile hiç görüşmediğini beyan ederek atılı suçlamayı reddetmiş olmasına rağmen, BTK"dan gelen cevabi yazıda; müştekinin şüpheli tarafından savunmasının aksine birden fazla kez arandığı ve mesaj attığının tespit edildiği, müştekinin anlatımları ve şüpheli savunmasını doğrulamayan BTK kayıtları karşısında şüphelinin savunmasına itibar edilemeyeceği sonucuna varan Cumhuriyet Savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturması sebebiyle iddianame düzenlenmiş olması karşısında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/05/2018 tarihli ve 2017/6585 soruşturma, 2018/681 iddianame numaralı iddianamenin iadesine dair Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2018 tarihli ve 2018/60 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/296 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4 a. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına ve dosyanın merciine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.