16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6072 Karar No: 2020/5156 Karar Tarihi: 21.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/6072 Esas 2020/5156 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olduğu iddia edilen sanığın cezasını belirlemiş ve temyiz edilen kararı incelerken Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının kanuna uygun olduğunu ve tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini belirlemiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği ve temyiz davasının esastan reddedilerek hükümün onanması gerektiği kararına varılmıştır. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddelerinin sanığın cezasının belirlenmesinde kullanıldığı belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2020/6072 E. , 2020/5156 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : İlk Derece Mahkemesi kararının CMK"nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak, sanığın TCK’nın 314/2,3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,53,58/9, 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dair karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.