20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7729 Karar No: 2017/316 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7729 Esas 2017/316 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/7729 E. , 2017/316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi ... beldesi .. ... mevkiinde bulunan taşınmazın müvekkilinin babası tarafından imar ihya edildiğini, ölümü öncesinde de müvekkiline bağışlandığını, tapuya kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmış ancak 23.05.2008 tarihli celseye gelmemiş, ancak açılan dava Hazine vekili tarafından takip edilmiştir. Orman Yönetimi 05/05/2008 harç tarihli dilekçesi ile taşınmazın orman vasfıyla tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, fen bilirkişiler...ile... tarafından düzenlenen 23.07.2007 tarihli krokide içerisi sarı kalem ile taranan 14282,01 m2 yüzölçümlü taşınmazın “orman” niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Yörede, dava tarihi öncesinde orman kadastro çalışması yapılmamıştır. Arazi kadastrosu 1956 yılında kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz taşlık ve kayalık olarak tesbit harici bırakılmıştır. Dosya kapsamından, davacının, arazi kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik olarak TMK"nın 713. maddesi gereğince tescil istemiyle dava açıldığı, davanın devamı sırasında yörede orman kadastrosu uygulaması yapıldığı ve 26/03/2012 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Davanın varlığı tahdidin kesinleşmesini önler. Bu durumda; davanın sınırlandırmaya itiraz niteliğine dönüştüğünün kabulü gerekir. O halde; 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir. Mahkemece yapılacak iş; davanın tescil bölümünü elde tutarak orman kadastrosuna itiraz bölümü yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı vermek ve dava konusu taşınmazın orman niteliğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen kararını beklemek, ondan sonra tescil istemi yönünden doğacak sonuca göre bir karar vermektir. Açıklanan husus gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.