4. Hukuk Dairesi 2016/16464 E. , 2017/2593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/09/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi, manevi tazminat ve alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tüm davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, davalı ... yönünden tüm istemlerin husumetten reddine, davalı ... yönünden alacak davasının kısmen kabulüne ve çek iadesine ilişkin davanın kabulüne, davalı ... yönünden alacak davasının kısmen kabulüne, davalılar ... Ticaret-... yönünden açılan tüm davaların reddine dair verilen 15/07/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi, manevi tazminat ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tüm davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, davalı ... yönünden tüm istemlerin husumetten reddine, davalı ... A.Ş. yönünden alacak isteminin kısmen kabulüne ve çeklerin iadesine ilişkin istemin kabulüne, davalı ... yönünden alacak isteminin kısmen kabulüne, davalılar ... Ticaret-... yönünden tüm istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 13/12/2008 ile 29/01/2009 tarihleri arasında sağlık problemleri nedeniyle hastanede yattığını, şahitlerin beyanına göre 05/01/2009 tarihinde kendisine ait dükkanda satış elemanı olarak çalışan davalı ...’ın işbirliği ile daha önce mal alışverişi yaptığı davalılardan ... Ticaret yetkilisi ... ve ... A.Ş. yetkilisi ... tarafından dükkanındaki bütün malların satış yapılmış gibi sahte evrak düzenlenerek götürüldüğünü, anılan şirketlere verdiği çeklerden dolayı borçlu olduğunu, sanki satın alınmış gibi eski tarihli 5 adet sevk irsaliyesi ve 8 adet fatura düzenlenerek toplam 89.354,93 TL"lik malının işyerinden götürüldüğünü, işyerinden götürülen malların değerlerinin ise toplam 119.000,00 TL olduğunu, davalılara verdiği çeklerin karşılığı olarak bu mallar götürülmüş ise çeklerinin vadesinin gelmediğini, ibraname alınmadığını ve verdiği çeklerin iade edilmemiş olduğunu ileri sürerek, uğradığı 119.000,00 TL maddi zararının davalılardan müteselsilen tahsilini, bu mümkün olmadığı taktirde dükkanından götürüldüğüne dair fatura düzenlenmiş olan malların iptal edilen fatura haricindeki toplam fatura bedeli olan 89.354,93 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalı ...’ye verdiği 4 adet ve toplam 35.000,00 TL değerindeki çeklerinin ve davalı ... Ticarete verdiği 1 adet ve 4.000,00 TL değerindeki çekinin iadesini yada bedellerinin faizi ile birlikte keşide ettiği tarafça ödenmesini, yoksun kalınan kâr olan yıllık 100.000,00 TL nin dava ettiği müddetçe her yıl için ayrı ayrı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, uğradığı manevi zarar nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davacının hastanede yattığı sırada tüm işletmeyi davalı ...’a bıraktığını, bu çalışanın araması ve teklifi ile davacının dükkanındaki malları alacaklı oldukları kısmı karşılamamasına rağmen faturalı olarak teslim aldıklarını, bu işlemin bir nevi satış olduğunu, ancak tek farkın kendilerinin alacaklı olup evvelce satılan malların teklif üzerine geri alınmasına ilişkin olduğunu, davacının çalışanı olan davalı ...’ın bu işlemleri yapmaya yetkili olduğunu, sattıkları malları ödeme imkanı olmadığı için geri almaları teklifini davalı ...’in yaptığını ve patronu ile görüştüğünü söylediğini, davalı ...’in gösterdiği malları bir kısım iade bir kısım da borçtan düşülmek üzere fatura ile satın aldıklarını, alınan malların parasal değerlerinin de cari hesaba davacı adına alacak kaydettiklerini, davacının kendilerinden alacağı olmadığını ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Davalı ... ise davaya cevap vermemiş, duruşmada alınan beyanında davacının talimatları doğrultusunda alacaklılarına olan borçlarının ödenmesi için dükkandaki malların verildiğini ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda tüm davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, davalı ... yönünden tüm istemlerin husumetten reddine, faturaya dayalı alacak isteminin kısmen kabulü ile 67.926,89 TL fatura bedelinin davalı ... den alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, çeklerin iadesi isteminin kabulü ile bedelsiz kalan toplam 35.000,00 TL miktarlı ve 4 adet çekin davalı ..." den alınarak davacıya bedelsiz olarak iadesine, çeklerin bedellerinin ödenmesi isteminin reddine, faturaya dayalı alacak isteminin kısmen kabulü ile 21.428,04 TL nin davalı ...’dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar ... Ticaret-...’a karşı açılmış olan tüm taleplere ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; alınan her iki bilirkişi raporunun da taraf defterlerinin sıhhatli olmaması nedeniyle uyuşmazlığı çözmeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, taraflar arasındaki süregelen ticari ilişki değerlendirilerek, cari hesap, başlangıçta kesilen faturalar kapsamı, sonradan kesilen faturalar ve yine başlangıçta kesilip davalı tarafa verilen çek içerikleri değerlendirilerek; iade konusu yapıldığı iddia edilen faturalar ile başlangıçta kesilen mal alımına konu olan fatura içeriklerinin karşılaştırılması, gerektiğinde takas – mahsup da düşünülerek, sonuçta çeklerden ve faturalardan bakiye bir miktar kalıyor ise, bunun tutarının belirlenmesi gereklidir.
Şu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen hususlarda denetime ve hüküm kurmaya elverişli konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak sureti ile ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı ile temyiz eden davalı şirketten peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.