12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/81 Karar No: 2018/9797 Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/81 Esas 2018/9797 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu ve mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiğini belirtiyor. Mahkeme, İİK'nun 82/12. maddesinde belirtilen haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğunu ifade ediyor. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği açıklanıyor. Mahkeme, davalı borçlunun temyiz itirazlarını kabul ederek mahkeme kararını İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca bozuyor ve ilgili kanun maddelerini açıklayıcı şekilde yazıya eklemesini istiyor.
12. Hukuk Dairesi 2018/81 E. , 2018/9797 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ... icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 22 davet kağıdının kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasıyla birlikte meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK"nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK"nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi, zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, meskeniyet şikayetinde borçlu 15.06.2015 tarihinde SMS ile hacizden haberdar olduğunu belirterek 22.06.2015 tarihinde dava açmış, mahkemece verilen şikayetin kabulü kararının temyizi üzerine; Dairemizce ipoteğin niteliği ve hacizden önce ödenip ödenmediğinin araştırılması yönünde bozma kararında, maddi hata sonucu usulsüz tebligat şikayetinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü ve haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verilmişse de şikayetin süresinde olduğu, uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde ipoteğin niteliği ve borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.