13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21541 Karar No: 2017/8240 Karar Tarihi: 18.09.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/21541 Esas 2017/8240 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı eşi ile ayrı yaşadıklarını ve kendisi ile ailesinin katkılarıyla kooperatiften 12 nolu daireye sahip olduklarını ancak resmi kaydın davalı adına yapıldığını belirterek, 1/2 pay sahipliği tespiti veya 9.800.000.000-TL'nin yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve davacının kooperatif hissesine ördüğü oya parasından aldığı 16 adet altın ile katkıda bulunduğu sabit olduğu gerekçesiyle altınların bedeli olan 1.600,00-TL'nin tahsil edilmesine hükmedilmiştir. Ancak bozma ilamına uyulmayarak karara yapılan temyiz başvurusu sonucunda mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddesi olarak, HUMK’nun 440/III-1 maddesi belirtilmiştir.
13. Hukuk Dairesi 2015/21541 E. , 2017/8240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mülkiyet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı eşi ile ayrı yaşadıklarını, kendisinin ve ailesinin katkılarıyla ... Kooperatifinden 12 nolu daireye sahip olduklarını, ancak resmi kaydın davalı adına yapıldığını ileri sürerek, 12 nolu dairede 1/2 pay sahibi olduğunun tespitine, mümkün olmazsa 9.800.000.000-TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu kooperatif hissesine, ördüğü oya parasından aldığı 16 adet altın ile katkıda bulunduğu sabit olduğu gerekçesi ile mahkemece bu altınların bedeli olan 1.600.00-TL’nin tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu, bozma kararına göre edinme tarihindeki taşınmaz bedeli belirlenerek davacının ödediği 1.600,00-TL"ye oranlanması, bulunan bu oranın dava tarihindeki satış bedelinin de bilirkişi marifetiyle tespit edilerek dava tarihindeki değer üzerinden edinme tarihinde belirlenen bedele oranlama ile davacının hakettiği miktarın belirlenmesi gerekirken bozma gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.