Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20281 Esas 2017/3565 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20281
Karar No: 2017/3565
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20281 Esas 2017/3565 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/20281 E.  ,  2017/3565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile müteveffanın eşi ... için 75.000,00 TL, oğlu ... için 50.000,00 TL, babası ... için 25.000,00 TL ve annesi ... için 25.000,00 TL manevi tazminat taktirine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
    İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 21.06.2012 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen manevi tazminat istemine olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece hükmedilen manevi tazminatlar yönünden faize hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi ve HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının üçüncü bendi tamamen silinerek yerine;
    “3-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE karar verilmekle; ... için 75.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL manevi tazminat taktirine, manevi tazminatların olay tarihi olan 21.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,” miktar ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine
    27.04.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.