8. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/227 Karar No: 2021/1595 Karar Tarihi: 23.02.2021
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/227 Esas 2021/1595 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu dava, evlilik birliği içinde edinilen iki taşınmaz hakkında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olarak 10.000 TL alacak davasıdır. Davacı, her bir taşınmaz için 5.000 TL talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacı vekilinin kesin süreye rağmen ek gider avansı olan 500 TL'yi yatırmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak, gider avansına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. maddesinin dava konusu olayda uygulanması mümkün olmadığı belirtilerek, davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı vurgulanmıştır. Söz konusu kanun maddesi, davaların açılmadan önce delil avansı talep edilmesine yönelik bir düzenleme getirmektedir. Kararda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme içermemesi nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddesi ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/g ve 448. maddeleri olarak belirtilmiştir. HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz
8. Hukuk Dairesi 2021/227 E. , 2021/1595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen iki taşınmaz hakkında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olarak 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27.05.2015 tarihli dilekçe ile her bir taşınmaz için 5.000,00 TL talepleri olduğunu açıklamıştır. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, araştırmaya yönelik bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı vekilinin kesin süreye rağmen ek gider avansı olan 500,00 TL"yi yatırmadığı gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 14/1-g bendi ve 115/2. fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; gider avansına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesinin dava konusu olayda uygulanması mümkün değildir. Davanın açıldığı 28.01.2010 tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nda gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/g maddesinde ise, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Öte yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 448. maddesinde, "Bu Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır." düzenlemesi yer almakta olup, anılan düzenleme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe gireceğine yöneliktir. Uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlükte olduğu tarihte açıldığı, tahkikat aşamasına geçildiği gözetilerek bu aşamada Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak ve istenen avansın kapsamı açıkça belirtilmeden yazılı şekilde kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.