Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14635 Esas 2018/164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14635
Karar No: 2018/164
Karar Tarihi: 10.01.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14635 Esas 2018/164 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kardeşine borç verdiği para için düzenlenen sahte senedi icraya vermekle suçlanmaktadır. Sanığın beyanları ve deliller birbiriyle uyuşmamakla birlikte, senedi icraya veren sanığın kardeşinin yanıltması sonucu suça iştirak etmiş olabileceği kabul edilmektedir. Ancak, suç kastının mevcudiyetine dair kesin delil bulunmadığı için, sanığın beraat etmesi gerektiği yönünde hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi başlıklı kanun maddeleri yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi         2017/14635 E.  ,  2018/164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık ... ile vefat eden kardeşi sanık ..."in, mağdur ..."un imzasını taklit ederek suça konu sahte senedi düzenledikleri ve icra takibi başlatıkları iddiası ile açılan kamu davasında; sanık ..."in 16.05.2011 tarihli savunmasında, "Ben şikayetçi ..."u tanımam, 2006 yılı Ağustos ayında Denizli"de ikamet eden ağabeyim ... paraya ihtiyacı olduğundan benden borç istedi, ben de kendisine 20.000 tl verdim, 3 ay sonra da benim paraya ihtiyacım oldu, ağabeyimden parayı geri istedim, o da bana parayı geri ödedi, ancak kendisinden öğrendiğime göre ağabeyim benim kendisine gönderdiğim parayı şikayetçiye vermiş, şikayetçiye parayı verirken parayı ben gönderdiğim için şikayetçiden benim adıma bir senet almış, ağabeyim bana olan borcunu ödedikten sonra şikayetçiden parasını geri alamadığı ve senette benim adıma tanzim edildiği için şikayetçi aleyhinde yasal yollara başvurmak için benden Denizli"de bulunan bir avukata vekalet göndermemi istedi, bende vekaleti gönderdim ve benim adıma şikayetçi aleyhinde yasal yollara başvuruldu, ben senedin nasıl ve kim tarafından düzenlendiğini bilmiyorum, şikayetçiyi de tanımıyorum, bu senedi ağabeyim şikayetçiden almış, bu yüzden atılı suçlamayı kabul etmiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu, sanığın bozma sonrası ise 25.04.2016 tarihinde yaptığı savunmasında da, "Ben olay tarihlerinde abime borç para vermiştim, abim de parayı arkadaşına vereceğini söylemişti, bir müddet sonra bende bu parayı abimden geri istedim, sonra abim bana kendisine vekalet vermemi ve vekaletten borcu karşı taraftan tahsil edeceğini söylemişti, bende abime vekalet verdim, sonra ben paramı geri aldım, iddianamede bahsi geçen müştekiyi tanımam, hiçbir alakam yoktur, abim benim adıma işlemler yaptığı için ben sanık konumuna düştüm, suçsuzum" şeklinde beyandan bulunduğu ve sanığın tüm aşamalardaki beyanlarının birbiriyle örtüştüğü, vefat eden sanık ..."in de savunmalarında sanık ..."in savunmalarını destekleyen beyanlarda bulunduğu, ayrıca 15.10.2008 ve 25.01.2011 tarihli ekspertiz raporlarında, senetteki yazıların sanık ... ürünü olmadığının, senetteki imzaların da sanık ... eli ürünü olduğunu gösterir nitelikte ve yeterlilikte bulguların tespit olunamadığının belirtilmesi karşısında, dosya kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, suça konu senedin, sanık ..."in beyanında geçtiği şekilde ... tarafından kendisine verilen borç para karşılığında düzenlendiği hususunun dosya kapsamındaki deliller ile örtüşmediği anlaşılmakta ise de, senedi icraya veren sanık ..."in savunmalarında vurgulandığı ve ... tarafından da belirtildiği şekilde, sanık ..."in gerçekten kardeşi olan vefat eden sanık ..."e borç para verme ihtimalinin bulunması, vefat eden sanık ..."in de, sözkonusu senedin, mağdura borç olarak verilen para için düzenlenen bir senet olduğu, senedin ... adına düzenlendiği ve ... adına icraya verilmesinin gerektiği konusunda kardeşi olan sanık ..."i yanıltmış olmasının, sanık ..."in de bu duruma inanarak senedin icraya verilmesi konusunda vekaletname göndermiş olmasının mümkün bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanık ..."in suça konu senedin sahte olduğunu bildiğine ve suç kastı ile hareket ettiğine ilişkin olarak mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.