16. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2303 Karar No: 2019/4581 Karar Tarihi: 18.06.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2303 Esas 2019/4581 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2019/2303 E. , 2019/4581 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, Taşlıca Köyü çalışma alanında bulunan ve 1969 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılıp, yargılama sırasında 13.03.2013 tarihinde hali arazi vasfıyla idari yoldan Hazine adına tescil edilen 291 parsel sayılı 3.458.029,19 metrekare yüzölçümlü taşınmaz içerisinde kaldığı keşfen belirlenen taşınmaz bölümleri hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davaya konu edilen taşınmazla aynı köyde bulunan 84 parsel nolu taşınmazın 54750 metrekare yüzölçümlü olup, davacı hissesinin 18250 metrekare olduğu, yine aynı köy içerisinde bulunan 158 parsel nolu taşınmazın 170.500 metrekare yüzölçümlü olup, davacı hissesinin 113.666,67 metrekare olduğu, Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince belgesizden zilyetlikle edinilebilecek taşınmaz miktarının en fazla kuru arazide 100 dönüm, sulu arazide ise 40 dönüm olabileceği, davacının zilyetlikle edindiği taşınmaz miktarının kanunda getirilen sınırları aştığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemenin gerekçesinde bahsi geçen Taşlıca Köyü çalışma alanında bulunan 84 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesine tekabül eden 18.250 metrekarelik yer davacı adına belgesizden tespit ve tescil edilmiş ise de, aynı çalışma alanında bulunan 158 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının ilgili sütununun incelenmesinde, bu taşınmazın Yeni Köy mevkili ve 9 tahrir numaralı 48 dönüm miktarındaki vergi kaydına istinaden tespit edildiği, vergi kayıt maliklerinin ... oğlu ... ve ... kızı ... olduğu, ..."nın kendi hissesini diğer kayıt maliki ...’e devredip ...’in de taşınmazı davacı ve dava dışı müştereği ...’a hibe ettiği yazılı olup, bu taşınmazın belgesizden iktisap edildiği kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemenin gerekçesinin yasal düzenlemelere ve kanun koyucunun amacına uygun olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve yargısal içtihatlar dikkate alınarak, belirtilen şekilde belgesiz araştırması yapılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.