1. Hukuk Dairesi 2015/9480 E. , 2018/1218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel istemine ilişkindir.
Davacılar, maliki oldukları 36 parça taşınmazlarını intikal ve rızai taksim işlemlerinin yapılması için akrabaları olan davalı ..."u vekil tayin ettiklerini, davalı ..."un vekil sıfatı ile taşınmazları akrabaları olan diğer davalılara değerinin çok altında bir bedel ile satış suretiyle temlik ettiğini, çekişme konusu taşınmazlardan bazılarının söz konusu kişilerce 3. kişilere satıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, davalı ..."e devredilen dava konusu 290 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL bedelin tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakan ..."un, ... Noterliği"nce düzenlenen 28.07.1975 tarih ve ... yevmiye nolu vasiyetnamesiyle tüm malvarlığını 5 erkek çocuğuna vasiyet ettiğini, diğer mirasçılarca da anılan vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava açılmadığını, böylelikle vasiyetname ile atanan mirasçıların, mirasbırakanın ölümü ile terekedeki tüm malları tescilsiz olarak kazandıklarını, bu durumda mülkiyet hakkına sahip
olmayan davacıların tasarruf hak ve yetkilerinin bulunmaması karşısında, verilmiş olan vekaletnamedeki yetkilerin de geçersiz olup davalı vekil ... vekaleti kötüye kullanmasının söz konusu olamayacağını, kaldı ki dava konusu taşınmazların murisin ölümünden sonra yapılan taksim sözleşmesine uygun olarak paylaştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 04.01.1979 tarihinde ölen ortak mirasbırakan ..."un 28.07.1975 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile bütün malvarlığını çocukları olan davalılar/davalıların mirasbırakanlarını vasiyet etmek suretiyle mirasçı olarak atadığı, sözkonusu vasiyetin ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1979/54 ... sayılı dosyası ile 22.05.1979 tarihinde açılarak okunduğu, çekişme konusu 36 parça taşınmazın bir kısmının ortak mirasbırakan ... ..., bir kısmının ortak mirasbırakan ... adına kayıtlı iken adı geçen mirasbırakanların ölümü ile 05.02.2007 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, davacılardan ... 22.03.2006, ... 24.03.2006, ... 27.03.2006, ... ise 30.03.2006 tarihli vekaletnameleri ile davalı ..."u vekil tayin ettikleri, vekil ... anılan vekaletnamelere istinaden 11.09.2007 tarihinde çekişme konusu 36 parça taşınmazdaki davacı paylarını, kadim payları oranında diğer paydaş olan davalılara satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacıların dava dilekçesinde çekişme konusu taşınmazın intikal ve rızai taksim işlemleri için verilen vekaletnamedeki yetkilerin kötüye kullanılmak suretiyle temliklerin yapıldığını iddia etmiş, ancak talebin hangi mirasbırakandan intikal eden hangi taşınmazlar yönünden olduğu hususu açıklattırılmamıştır.
Hal böyle olunca, talebin mirasbırakan Süleyman"dan intikal eden taşınmazlar yönünden olması halinde adı geçen mirasbırakanın 28.07.1975 tarihli vasiyetname ile davalıların mirasbırakanı olan erkek çocuklarını mirasçı olarak atamak suretiyle, davacı olan kızlarının yasal mirasçılık sıfatlarını ortadan kaldırdığı anlaşılmakla davanın reddedilmesi, talebin mirasbırakan ... ... intikal eden taşınmazlar yönünden olması halinde ise, çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının mirasbırakan ... itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilerek araştırma ve inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre de, çekişme konusu 764 parsel sayılı taşınmaz dava dışı ... adına kayıtlı olmasına rağmen, mahkemece kabul kapsamına alınmış olması da isabetli olmamıştır.
Davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.