Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15665 Esas 2017/3558 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15665
Karar No: 2017/3558
Karar Tarihi: 26.04.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15665 Esas 2017/3558 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/15665 E.  ,  2017/3558 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsamına ve nedenlerine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, iş kazası sonucu malul kalan sigortalının, maddi ve manevi zararlarının giderilmesi talebine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki evraka göre, davaya konu zararlandırıcı olayın Çalışma Bakanlığı İş Müfettişinin raporuna göre iş kazası olarak tespit edildiği, davacının %44,2 oranında malul kaldığı, ... Kurumu Başkanlığı tarafından sigortalıya Peşin Sermaye Değerli Gelir bağlandığı, hükme esas alınan kusur raporlarına göre davalı şirketlerin adi ortak sıfatıyla %75 kusurlu oldukları, davacının ise %25 kusurlu olduğu, hesap bilirkişisi raporunda kaza tarihinden bir gün sonra ... Başkanlığına davalı sigortalının işe giriş bildirgesinin verildiği ve bu nedenle 506 Sayılı Sosyal Sigortalar kanunun 10. Maddesine göre davalıların tüm kusurdan sorumlu olduğu, buna bağlı olarak davacı kusurunun yarısının, davalılar kusuruna dahil edilmesi gerektiği açıklaması ile davalıların % 87,5 kusur oranına göre sorumlu olduklarının kabul edildiği ve hesaplamanın buna göre yapıldığı anlaşılmaktadır.
    6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, bu husus kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55. maddesinde emredici hükme yer verdiğinden, kazanın gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın madde hükmünün tüm fiil ve işlemlere uygulanması gerekir.
    Davaya konu talebin maddi tazminat bölümü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 55. Maddesine göre sorumluluk hukukuna dayandığından, davalı işverenlerin % 75"lik kusuru oranına isabet eden ilk peşin sermaye değerinin tazminattan indirilmesi gerekirken 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 10. maddesine göre işverene rücu edilen miktarın tazminattan düşürülmesi hatalı olmuştur. Nitekim iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında sorumluluk prensibine göre; Türk Borçlar Hukuku kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    Yapılacak iş; maddi tazminat davası yönünden, yukarıdaki hususlara uygun şekilde dosyadaki kusur raporu çerçevesinde % 75 davalı kusurlarına göre maddi zarar hesabı dikkate alınarak, Kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin % 75 işverenler kusuruna göre rücu edilebilecek kısmını maddi zarardan indirerek, karar vermekten ibarettir.
    O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.